göreceksin
unutacağız birbirimizi...
aniden terkedecek bizi
kuyruklu yıldız.
önce
katranlara bulanacağız
ardından çığlık atarak uyanacağız.
girdiği depresyondan çıkamayıp
karadeliğe dönüşen yıldızlar
gelecek aklımıza
hem ağlayacağız hem inanacağız…
sancılı geçecek ilk yıllar
neye uğradığımızı anlayamadan
rüzgar çeteleriyle
soyacak bizi durmadan güz
yerlerden topladığımız yapraklarla
kapatacağız ayıp yerlerimizi…
göreceksin
unutacağız birbirimizi...
kendini besleyecek çelimsiz ırmaklar
okyanusumuzdan.
aslımız çöle döneceğiz
ayrı kağıtlarda solmayı seçecek
arta kalanlarımız.
ayrı bardaklardan boşanacağız
verimsiz tarlalar, yakılmış ormanlar
terkedilmiş kulübeler kadar
korkup saklanacağız herkesten.
umarsız kalacağız,
eskiden kırka yarıp
sırat yaptığımız sorulara.
geri vereceğiz tüylerini
saçlarımızdan düşüp
yuvasız kalan kumrulara…
göreceksin
unutacağız birbirimizi...
usul usul karlar yağacak üzerimize
yalnızlığımızı büyüteceğiz ayazlarda
kışla yetinmeyip
bırakacağız kendimizi ilk çağlayana
bakışlarımızdan tanıyacaklar bizi
suya karışacak onca kuru iftira…
beyaz güller düşecek ellerimizden tarihe
gün doğacak, tarih aklanacak.
bir beden küçük vereceğiz ölçülerimizi
zaman denilen terziye
bir daha giyinememek üzere.
devralacağız Nostradamus’tan öte
bakir bir dolu kehaneti
hiç öpüşemeyen iki aşık ada gibi
keşfedeceğiz laneti …
göreceksin
unutacağız birbirimizi...
ne zaman kumsalda yürüsek
canımızı acıtacak salyangoz kabukları
kızacağız sonra acıyacağız,
fırlatacağız denize.
bir teselli arayacağız,
hayvanat bahçesinde maymunları severken
orangutanlara yakalanışımız
canlanacak gözlerimizde
kahkahalarla güleceğiz.
maziden her seferinde
bir yaz seçip yağmalayacağız
haramiler soygun yapacak
yaşa erişmeden.
ateşböceklerinin serenadını duyunca
kıskanıp ihbar edeceğiz kuşlara.
göreceksin
unutacağız birbirimizi...
kelebek kanatlarımızla varacağız
yolunmuş papatyalar ülkesine.
yokluğumuzda
kafesinde kendiyle rus ruleti
oynayacak kanaryamız.
yorgunluktan hüküm giymiş
çekirgeler üşüşecek anılarımıza.
bazen boş bulunup sarılacağız bir ağaca
körkütük kalkacağız sonra yataktan.
giderek tenhalaşacak
kah saklambaç oynadığımız
kah seviştiğimiz mendirek.
dört duvara hapsolmayı öğreneceğiz
çerçeve beğeneceğiz kendimize
sonra sıkılıp çatlatacağız…
göreceksin
unutacağız birbirimizi...
aniden terkedecek bizi
kuyruklu yıldız.
gün gelecek bitecek herşey
dinecek kanımızdaki isyan
ateşi gömeceğiz toprağa
barış olacak, huzur dolacak dünyaya...
oysa
o da diğerleri gibi
tükenene dek
ziyaret edecek bizi
kimseler duymayacak
kimseler görmeyecek
ama o son gidişiyle
bir yerlerde
üçümüzden üçü ölecek…
23.07.2006
Aydın ÇevikKayıt Tarihi : 24.7.2006 22:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

unutacağız birbirimizi...
aniden terkedecek bizi
kuyruklu yıldız.
gün gelecek bitecek herşey
dinecek kanımızdaki isyan
ateşi gömeceğiz toprağa
---
unutulmak 'zorunda' bırakılan sevdalara .
Tebrikler..Saygılar
Mürsel Adıgüzel
Donanımlı kaleminizden güzel bir şiir okumanın hazzını duydum....
Tebrikler, selam ve saygılarla...
Mubarek kandilinizi kutlar, hayır vebereketlere vesile
olmasını dilerim.
Ümran Tokmak
TÜM YORUMLAR (4)