Sıcak yaz geceleri yalınayak koşardım.
Yakaladığım ateşböceklerini,
Çocuk heyecanıyla,
Bırakırdım,çocukluk aşkım olan,
Komşu kızının avuçlarına,
Zafer kazanmış komutan edasıyla...
Tarifsiz bir duyguyla coşardım,
İçin için sevinirdim..
Kırdan topladığım papatyalardan,
Kolye yapardım,
Bilezik yapardım,
En çoğu da taç...
Hiç usanmazdım.
Sanırdım ki,
O benim yaptığım taca muhtaç...
İçin için gülerdim.
Çabuk okunurdu akşam ezanı,
Üzülür ağlardım saçak altında.
Bilirdim,çocukluk aşkım evine gidecekti.
Bilirdim,anam seslenecekti.
Ellerinizi,ayaklarınızı yıkayın da,
Eve gelin çocuklar;
Babanız gelir şimdi
İçin için kahrederdim..
Sabah ezanı uzun okunurdu,
Saba makamında.
Elinden tutmaz,
Yürürdüm babamın ardında.
Kızın evinin önünden geçerken,
Gülümseyerek bakardım.
Kızın babası çıkar şimdi derdim,
Görür namaza gittiğimi.
Mutlaka efferin delikanlıya der
Mutlaka beğenir beni...
Allah bilir ya,
Sabah namazlarına gitmelerim,
Çoğu bu yüzdendi...
İçin için övünürdüm.
Şimdi de ateşböceği var,
Şimdi de papatya var,
Şimdi de çocuksu aşklar var...
Ama ne taç yapan,
Ne ateşböceği kovalayan,
Ne de namaza gelen var ardımdan...
Geçip giden ömre mi,
Değişen değerlere mi,
Bilemiyorum.
Ama,
İçin için ağlıyorum.
Kayıt Tarihi : 28.6.2009 22:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!