İçimden avaz avaz bağırmak geliyor adını… Kimdin ne idin bilmiyordum, giriverdin hayatıma… Başlarda beğeniden öteye gitmeyen duygulara ev sahibiydim… Zaman akıyor sen misafirlikten çok evin adamı gibi oluyordun… Zaman öylesine hızlı akmıştı ki 1 seneden fazladır yürek evimde sen vardın… Ne zamandır haykırmak isterdim seni bilmiyorum… Son günlerde başladı bu istek habersiz… Adını bile bilmediğim sevda gibiydi gözlerin… Muzur bir çocuk var yüzünde, hani her an bir yaramazlığa hazır gibi… Çıkıp içinden en sevdiğim vazoyu kıracak gibi, duvarlara kuru boyayla resimler yapacak, diş macunu ile ağzından köpükler çıkartacak gibi… Güzel bir yüz merhaba der bana gözlerimi her açtığımda… Yürek üstüne oturmuş gitmek ister de, gitmek istemezde gibi bir hallerde bakar yüzüme… Güzel bir surat bakar gece gözleriyle gözlerime… Özlemlere gebe sevdaya çalar başımı… Özlemişim yine seni, adını haykırmaktayım sessiz sesimle… İçime bağırıyorum avazım çıktığı kadar… İçime kapandım yine güzel yüzlüm… Seni ararım her yerde, baktığım her şeyde yüzün belirir arsız bir hırsız gibi… Ben kovdukça gelen, inatla beni benden çalmaya çalışan azılı ve arsız bir hırsız gibi yüzün… Ne güzelmiş yeniden gülmesi, gülen gözlerle kendine gelmesi… Ne kadar farkındasın bilmiyorum ama açıkçası farkında olup olmamanla da ilgilenmiyorum… Biraz egolu, biraz bencilce yaşıyorum sensiz, sen olmadan, seni… Bilsen ne yaparsın bilmiyorum, dedim ya açıkçası umurumda bile değil… Çok komik aslında konuşmalar… Benim seni kullanacağım sanılıyor hem senin hem de başkaları tarafından… Ama gerçekten ben seni kullanamam ama seni bilemem… Tuhaf ama bu bana acı verse de sana zararı dokunmaz… Ben içimde yaşamayı seviyorum sevda deneni… Tek kişilik yaşamak hoşuma gidiyor… Belki kabul görmez korkusu, belki de büyüsü gider endişesi… Ne dersen de… Güzel bir çocuk büyüyor sana dair içimde… Yürüyor, yürüyor, yürüyor… Yürümeyi yeni öğrenmenin hazzıyla… Koşmayı, düşmeyi ve belki de uçmayı öğrenmek istiyorum… Bağırmak istiyorum adını… Bağırmak istiyorum, susuyorum… Sevdalıyım bu gece… Sevdazan zamanlarım var, aşka yelken açan… Delice yürüyen, yürüdükçe susan, sustukça bağlanan ve kopmayan… Bir başkayım bu gece… Gece olasım var gündüzü örtercesine… Bu gece gidişlerim var dönüşü olmayan… Konuşmalarım var sesi olmayan… İçimden avazım çıktığı kadar bağırmak geliyor adının AŞK olduğunu, sana kadar duyuran…!
Tarih: 06.11.2009 Cuma
Saat: 17.30
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman