İçimdeki Yolculuk
Bir sabah uyandım, içimde bir ses,
Eskiyen duvarlara çarpıp dönen.
Ne yıldızlar söylemişti, ne de rüzgar,
Bir yol vardı içimde, sessiz ve derin.
Adımlarım belirsiz, gözlerim puslu,
Hatıralar peşimde, gölgeler gibi usulca.
Aşklar, kayıplar, zaferler ve yenilgiler,
Hepsi bir parça, kalbimde derin yaralar.
Her adım bir yük, her nefes bir özlem,
Geçmişin izleriyle dolu sokaklarım.
Kim bilebilir bir kalbin ne kadar kırıldığını?
Kim duyabilir sessizliğin çığlıklarını?
Bir zamanlar sevdim, tüm yanlarımla,
Küçük anların içinde sonsuzluğu buldum.
Ama her sevdanın bir sonu varmış,
Öğrendim, gidişlerin de bir anlamı var.
Gözyaşlarıyla sulandı toprak,
Ama oradan yeni filizler doğdu.
Bir acının ardından, umut usulca,
Çiçek açtı, güldü yeniden.
Ve kalp, o yorulmaz savaşçı,
Her darbeden sonra bir kez daha kalktı.
Ne aşkın ihaneti yıktı onu,
Ne de dostun uzaklaşan adımları.
İçimdeki yolculuk bitmedi hâlâ,
Bir yanda geçmiş, bir yanda geleceğin sesi.
Bir gün, en uzak denizlere açılacak,
Ve ben, kalbimi arınmış bulacağım orada.
Bilir misin, asıl güç nerede yatar?
Kalbin yıkandığı yerde, affetmenin tadında.
Sevgiyle yeniden örülür tüm yaralar,
Ve insan, en karanlıkta bile kendini bulur.
Bu uzun yol, her dönemeçte bir ders,
Her gözyaşı bir hazine, her kahkaha bir zafer.
Ve kalbim, asla pes etmeyen o bilge,
Yoluna devam eder, usulca, sevgiyle.
Nilgun Şirin 2
Kayıt Tarihi : 3.11.2024 01:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!