Neden dir bu kavga sizde , neden gökten mi indiniz
Karanlık bir meşaleyle , ufuklara dizildiniz
Bir cevabı olmalıydı , beynimdeki bu dürtünün
Sürünün ey karanlıklar , benden uzakta sürünün
İdam sehpasına dizdim , hepinizi tepetaklak
Ben çektikçe ipinizi , büyüyor o derin çatlak
Yollara düştüm dönüşsüz , geceleri bu sancıyla
Geri dönenleri gördüm , ateş olmuş yancısıyla
Kimdi bu içimdekiler , kahkahayla gülen sesler
Ruhumdaki yabancıya , aşina mı tüm kafesler
Tanıdık geliyor yüzün , aydınlık gibi parlaktın
Su çarpınca makyajına , karanlıklarda bıraktın
Uçurumlardan attıkça , paramparça düştün yere
Rüzgarların avucunda , yine de döndün binkere
Ben miydim kendime düşman , gelip ellerimi tuttun
Kovulduğun alemlerden , inip ninniyle uyuttun
Beni aciz görsen bile , üfleyip yıkacak kadar
Göklerde hiç kapanmayan , Hakkın rahmet kapısı var
Bir kapı ki sensiz ancak , bekler ezelden ebede
Sana gelen yoldan uzak , yol döşenmiş bu mabede
Kayıt Tarihi : 21.2.2010 01:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!