İçimdeki ses sen de biliyorsun yaşananları,
Öyle çarpıyorsun ki duvarlarıma tarumar oluyorum.
Nereye gitsem hep senin gibi yalnızım.
Hergün toplanan yüzbinleri anlayamıyorum,
Kırk ikindi yağmurlarında yeşeren hayatları arıyorum.
Lakin gerçekler çok farklı
İçimin çığlıklarını duyuramıyorum.
Zamana ve mekana ben de direnmek isterdim,
İsterdim ki aynaların dilini tercüme edeyim.
Nakış nakış işlenen yalnızlıkları anlatayım.
Geçti o günler,
Dünlerden elimde hiçbir şey kalmamış,
Büyüsüne kapıldığım kapılar,
Öyle yüzüme çarptı ki kaldım yapayalnız.
Adını koyduğum mavi de tutsak olmuş prangalara.
İçimde bir şehir ölüyor da,
Neden binler gülüyor anlayamıyorum.
Şehrin büyükleri de küçükleri de iz peşinde,
Hangi izi bıraktım geçmişe bilemiyorum,
Benden kalanlar bana bırakılanlar,
Hep yalnız hep hüzünlü.
Kayıt Tarihi : 23.3.2019 13:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!