Dinle!
İyice ver kulağını,duyacaksın,
İnceden sızlayan bu ses,
Ne bir kemandan gelir,
Ne de bir bebek ağlaması değil.
Bu ses içimden geliyor.
Yüreğimden.
Öylesine hisli ki,
Hani vurursun ya kanunun tellerine de,
Bir ses doldurur boşluğu,
Göğsünde yankılanır gibi,
Çarpar kemiklerine,
'tın tın tın' diye
Ama 'bon,bon' gibi tok,
Öyle sanki,
Ben onu dinlerken,
Gözlerim ağırlaşır,
Efkar basarda perdelerimi,
İner gözlerime yavaş yavaş.
İçimde başlayan bu tatlı telaş,
Yüzümde bir tebessümü çizer,
Kalemin ucunda kırmızı bir damla,
Damlada dudaklar kan rengiyle tanışır.
Hayat bulur et hayalini izlerken,
Bir sis gibi dağılır yavaşça esrar.
Sırlanmış,nasırlanmış bir yürekte,
Sırça bir köşk!
İçinde en güzelinden bir peri kızı dolaşır.
İsmin dilimde her gece,
Bir mechulden bilirim,Hak'ka ulaşır.
Gecenin buğusunda ayaz ve ayazda bir acı,
Acı nın sancısında yükselen ahların,
Sancının ortasındaki vahların,
Sensiz uyandığım sabahların,
Tadına benziyor,
Bir burukluk gibi,
Yarım sanki birşeyler,
Ben gibi yarım,
Sen; diğer yanım!
Seni sevmek en baştan,
Istırabı kabullenmek mi demek?
Öyleyse seviyorum,
Seni de ıstırabını da seviyorum.
Seni seviyorum.
Kayıt Tarihi : 4.3.2010 22:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!