Sana gölgelemezken kendimi
Ve değilken tüm acılarının ardındaki iz
Nasıl olurda gerçekte var olmam
Kuşkuların kucaklaşırken korkularınla
Söyle
Bu oyunu kazanabilir miydik?
Aslında bana var olmadığımı söylerken
Ve
Ne kadar ileriye gitmeye hazırsın
Dar sınırlar bizim için ulaşılmaz ve dokunulmazken
Ve üstelik seni bu kadar üzen ‘ben’
Beni bu kadar üzen ‘sen’
Aslında ‘bize’ karşıyken
Yıkabilecek misin kırk kilit vurulmuş mabedimi
Çıkmaz sokaklarım da kan ve ter içinde koşarken sen
Parmak uçların açabilecek mi ki kapılarımı
Süzülebilecek misin içimdeki sana
Yakabilecek misin bende saklı ismini
Ne kadar ıslatabilirsin ki yağmur düşmüş yüreğimin mavisini
Ki; acıtacaksan illaki
Vur öyleyse durma yak beni
Direnemem bilirsin
Ah sevgili inanmadın…
Gömerken toprağına her ikimizi
Su şehri gözlerimize sinmişken Eylül kokusu
Söylerken bir yanık ayrılık türküsü
Hadi acıt canımı öyleyse
Dayanamam bilirsin
Dönmesem de ait olduğum yere
Dokunamasam da bana ait olana
Ve sende vurmasan da kıyılarıma artık
Hala bir nefes kadar ensemdesindir
Bunu da ben bilirim
Şimdi
Söz verdim sana
Acımın sustuğu yerde
Çaresiz kırılmışlığımda
Işığın olmadığı bir gecede
Duy ki
Ant içtim sana
Söylemeyeceğim
Korkumun rengini vermeyeceğim
04 ’ 09 ’ 2009
Kayıt Tarihi : 16.9.2009 20:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Öylesine büyük bir güç ki bu olgu içimizdeki gizli infilak etmeye hazır bir bomba gibidir.Eğer pimi çekilmişse ya elinden çıkaracaksın yada elinde infilak ettireceksin.
Sevgi ve aşkta bu gerçek kadar var olan bir duygudur.Sevgi kuşkularla yaşayamaz özünde o kadar saf arı tertemiz bir duygudur ki,hiçbir korkuyu riyakarlığı kirliliği kabul etmez.
Var olan insan ve onu yaşatan aşk,inançdır.Aşk iki kişiliktir,aşkı sen ve ben yaşayacak isek sınırları belirlenmelidir.Anlaşmazlıklar nerede başlar veya aşkın seyir defterinde kuralları değiştirmeye çalıştığınızda yolda başınıza gelecek olumsuzluklardan etkileneceksiniz.Belki de bunun için kırıp,kıracaksın peki ne uğruna? Bize var olanlara gerçeklere karşı değer mi? Böyle bir korku olabilir mi? Hayat her şey olabilir.Bu kuşkuları atabilecekmisin?
Bendeki aşk ve sevgi öyle bir yerindeki ibadethane gibi böylesine kutsal aşkı sevgiyi elde etmek kolay değil bunu göze alabilecekmisin? Aslında çok kolay kan ter içinde koşuşturmalara gerek yok tek şey var.nedir mi? Eğer bendeki sen’i yakabilirsen bendeki ismini yakabilirsen işte o zaman parmak uçlarınla kapılarımı açacak o mabede rahatça girebileceksin.
Hey sen illaki yakmak mı istiyorsun acıtmak mı istiyorsun.peki ne kadar ıslatabilirsin ki yağmur düşmüş yüreğimin mavisini acıtacaksan,yakacaksan durma yak beni direnemem bilirsin.yeter ki sen yak acıt beni…
İnanmadın değil mi? Yaaa kolay mı sandın kilitleri açmayı mabedime girmeyi kolay mı sandın yürek mavisini kolay mı sandın yanmayı…Hani o ayrılık türküsü vardı ya ben yüreğimi koyarken sen toprağına gömdün ikimizi dayanamam hadi acıt canımı bekliyorum.bak su şehri gözlerimize sinmişken eylül kokusu sarmışken dayanamam bilirsin.
Bana ait olan yere dönmesem de,bana ait olanlara dokunamasam da ve sende acıtamasan artık eylül kokusunu alamamışsan ne deyim artık kıyılarıma vurmasan da öyle içimdesin ki aldığım nefes kadar ensemdesindir.Ben bu yürekle bunu biliyorum bunu da ancak ben hissedebilirim.Bunu da ben bilirim.
Ey sevgili sana söz verdim.acımın sustuğu yerde,ışığın olmadığı yerde çaresiz kırılmışlığımda sözümdeyim duy beni…
Ant içtim sana söylemeyeceğim korkumun rengini söylemeyeceğim o kadar yakınımda ensemde hissetsem bile bunu sana söylemeyeceğim.
Evet Sevgili Deniz Hanım Uğur böcekli bu güzel şiirinizi sizin kadar hissetmem mümkün değil ancak şunu ifade etmeliyim ki şiirinizin içerisindeki o güçlü vurgular”kilit vurulmuş mabed,Yağmur düşmüş yürek mavisi ve su şehri gözlerimize sinmişken eylül kokusu” mısralarındaki vurgulara şapka çıkardım.Sizi yürekten kutluyorum.
İnsan sevgisini bu kadar mı saklar,bu kadar mı gizemli kilitler mabedine,bu kadar mı sever nefes gibi ensesinde hissederek.sevgiliye açık çağrı yaparak inandığında söyleyeceğim sana diyecek kadar açık kapı bırakan bu aşkı ayakta alkışlıyorum
saygılar
TÜM YORUMLAR (16)