Yaz çoktan gelmişti. Güneş pencereme vuruyor, insanlar sokağa ince kıyafetlerle çıkıyordu. Her şey sıcaktı, canlıydı, olması gerektiği gibiydi. Ama ben hâlâ üşüyordum. İçimde bir yer, inadına soğuk kalıyordu. Sanki mevsim değil de bir hatıra yaşıyordu içimde.
Çünkü ben bir bakışla başlayan bir kışın içindeydim. O kış ne karla başladı ne de fırtınayla… Sessizdi. Sakindi. Ama yakıcıydı.
O yanındayken kar taneleri gibi düşüyordu duygular. Saçlarıma değmeyen ama kalbime dokunan şeyler vardı. Üşüyordum ama huzurluydum. Onun yanındayken düşmek bile güzeldi. Sakarlıklarımda bile gülümsemeler gizliydi. Ve ben, düşerken hep onun beni tutacağını sanıyordum.
Ama karlar bir gün eridi.
Buz çözüldü.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta