Ah gurbet, sen içimde dinmeyen bir sancısın.
Ben, sılada misafir, sen gönlümde hancısın.
Bilirim, dinmeyecek, bu garip gönlün yası.
Yüreğimdeki ateş, bana gurbet mirası.
Söner mi sandın birgün, içimde yanan ateş.
Uzaklardayken şimdi, ana, baba ve kardeş.
Bırak, haykırsın gönül, içindeki feryadı.
Kandırır mı yaşamak başı bozuk Serhat'ı.
Ne kaldı eskilerden, sevdamı bağladığım,
Boşaymış üzüldüğüm, boşaymış ağladığım.
Yansın, memleket şimdi, gurbet akşamlarında.
Boşuna kahretmişim, o en güzel çağımda.
Köpüren dalgalarla kucaklaşsa da Serhat,
Gayrı fındık dalında yeşeren vatan hoyrat.
Ağarsın, varsın gökler, saçlarım gibi beyaz,
Dökülürken kubbeden, o son çağrı, son niyaz...
Kayıt Tarihi : 2.8.2005 08:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!