Sor kızıl akşamlara, yüklemiş günaşırı dertlerimi
Şu mor gecelerinde parçalanmış kederlerim saklı
Hiç uyanamadım ki koynunda pembe şafağı
O günden bu yana, en içli ağıtlarla yaşıyorum sevgili.
Sormuyor mazi, suskun resimler, hayaller dargın
Her bir şeyi içime attığım o günden beri doğru
Yasladım dumanlı başımı yokluğunun göğsüne
Tütüyorum, için için yanıp sönmüş volkanlar gibi.
Ne yana dönsem karabasan çöküyor, her gece kabus
Kan - ter içinde uyanıyorum kutuplar gibi ten, soğuk buz
O yokluğun içimdeki dünyanın iklimlerini değiştirdi
Bitmez kasırgalar, tayfunlar, yağmurla karışık bozbulanık sel.
Kayıt Tarihi : 18.6.2017 23:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)