Elimde bir avuç tuzlu deniz suyu vardı
gözbebeklerimde karşı dağların uykusuz ağırlığı
ve bir denizkızını besliyordu düşlerim
alıngan bir dalgakırandı aynadaki suretim
radyodaki spiker bilmem kaçıncı depremi haber veriyordu umarsızca
artık duvarlarla konuşmak istemeyen ruhuma inat
güneş ışıkları koşup oynuyordu avluda
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık



