Günler birbirini kovalarken, ben her geçen gün biraz daha uzaklaşıyorum kendimden.
Aynaya baktığımda tanıyamıyorum yüzümü, gözlerimdeki parıltı sönmüş gibi.
İçimde bir yerlerde, derinlerde, geçmişin izleri yatıyor.
Ama ben, o izleri görmezden gelmeyi öğrendim. İçimdeki cesetleri görmüyorum, görmek istemiyorum.
Geçmişin yükünü taşımak ağır, çok ağır.
Her hatıra, her pişmanlık birer mezar taşı gibi içimde birikmiş.
Onları görmek, onlarla yüzleşmek korkutuyor beni.
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.