İçimdeki Burukluk (Yazan Selahattin Bays ...

10.06.2009 tarihinde; sevgili kızımız, şair, yazar, fotoğrafçı Münevver Düver hanımefendinin kitap tanıtımı, şiir dinletisi ve fotoğraf sergisine katılmak için, sevgili kardeşim, gönüldaşım sayın Hüseyin Sözlü’nün başkanı olduğu Ceyhan Belediyesinin salonunda eski ve yeni arkadaş ve dostlarımızla birlikte olacaktık.
Ama olmadı! ..
Sebebi; çok yakınım olan birinin ani bir hastalığı nedeniyle o muhteşem toplantıya katılamadım ve de o mümtaz dost ve arkadaşlarımla birlikte olamadım.
Hani, insan bir şeyi çok isteyince o isteğini gerçekleştirmesi için çok istekli olduğu zaman mutlaka bir aksilik çıkar ya bizimkide öyle oldu ve de belki de sonsuza kadar devam edecek bir burukluk bıraktı içimizde!
Kendi kendimi teselli etmek için “İleride telafi etme fırsatını elbet bir gün buluruz” diye mırıldanıyorum.
Halbuki ne kadarda istekli ve arzuluydum orada olmaya, arkadaşlarla birlikte aynı sevinci yaşamaya, aynı hazzı onlarla birlikte tatmaya...
Eğer gidebilseydim, onun “ Sevginin Bedeli Olmaz” isimli şiir kitabının sayfalarından rast gele çevirip, ayrı ayrı sayfalardan aldığım bir kısa şiirle iki dörtlüğünü başlangıç olarak söyleyeceğim birkaç mısradan sonra okuyacaktım.
Sevgili arkadaşlarım/ Münevver hanımdan/ Okuyacağım/ İki dörtlük/ Bir kısa şiir/ Üçü de birbirinden güzel/ Üçü de ayrı ayrı/ Birer iksir/
ÖLÜM KORKUSU
Bir köşe başında gizlenmiş ölüm/ Yalnızlık yar olmuş kolumuzda/ Ölüm ölüm/
Ah hep ölüm/ Yanı başımızda/ Ne kadar yaşamak istersek boş/ Olmuyor elde değil ömrü uzatmak/ İstersen durmadan yapmaya koş/ Ölmektir o bile koşarken yavaşlamak/
M.D.
SAMANYOLU’NA
Eylülün ilk akşamı düştükçe ortalığa/ Sebepsizce gülümserim tüm insanlara/
Baktıkça duygulanırım yıldızlara/ Şiirler şarkılar yazarım Samanyolu’na/
M.D.
GÖKYÜZÜNE
Güneşin yuvası pamuk gökyüzü/ Beni de al beni de al yanına/
Bunca mesut şiir bunca mesut türkü/ Bayılıyorum bu gökyüzü oyununa/
M.D.
“Ölüm Korkusu”nda, ölüm o kadar güzel bir şekilde işlenmiş, o kadar güzel bir şekilde tarif ve ifade edilerek kendini bulmuş ki, diyebilirim ki ifade ve tarifin ötesinde bir ifade ve tarif.
Münevver hanımdan da böylesi mısralar beklenirdi doğrusu! .. Bekleneni bulmuş, hissettiklerini beyninde şekillendirerek mısralara ilmik ilmik örmüş, nakış nakış dokuyarak bizlerin beyinlerindeki hücrelerde manalaştırarak, sonsuzluğu gözlerimizin önüne bütün açıklığı ile serme maharetini göstermiştir.
“Samanyolu” isimli dörtlüğünde ise; birkaç ciltlik yazıları dört mısrada ifade etme sanatkarlığını ortaya koymuştur.
“Gökyüzüne” dörtlüğünde bir başka muamma, bir başka sihir ve anlamaya çalıştığım, çözmekte zorlandığım bir bilmece gibi gizlenmiş “imge”
Şüphesiz elimdeki şiir kitaplarında daha birbirinden güzel, birbirinden ala ve mana ifadeleriyle kendini bulmuş şiirler var rengarenk açmış çiçekler gibi.
Onun için diyorum ki; kitaplarını alın, okuyun sonrada şiirleri hakkında kararı kendiniz verin!
Bir karınca gibi çalışkan, bir arı gibi bin-bir çiçekten bal toplayan Münevver Düver hanımefendiyi canı gönülden bütün kalbimle kutlarken, bizlerin duygularına hitap edecek yeni yeni eserlerini beklerim!
Selahattin Baysal
Gazeteci, Yazar, Şair
Köşe Yazısından