İçimde senin ağırlığın var,
taşınması mümkün olmayan bir yük gibi.
Ne zaman nefes alsam,
bir parçam biraz daha batıyor
derinlere, geri dönülmez yerlere.
Gözlerim başka yüzlere baksa da
senin suretin kazılı içime,
silinmeyen bir mühür gibi.
Kapatmaya çalıştıkça
daha da belirginleşen yaralar var bende.
İçimde senin ağırlığın var,
ne zaman gülmeye kalksam
aşağıya çeken bir hüzünle…
O yüzden gülüşlerim yarım,
o yüzden şarkılar yarıda kesiliyor dudaklarımda.
Bir gün, belki,
bu yükü bırakırım bir kıyıya.
Ama o zaman da bil ki,
benim içimdeki boşluk
senin yokluğundan daha derin olacak.
Senin ağırlığınla yaşamak,
ölümle anlaşma yapmak gibi;
her gün biraz daha eksilmek,
ama tamamen gitmemek…
Çünkü gitsem,
senin izini de götürmüş olurum.
İçimde senin ağırlığın var senyorita,
ve ben bu yükü taşırken
başka hiçbir şeyi sevemem.
Kayıt Tarihi : 9.8.2025 18:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!