Göğün yüzü kireç gibi beyaza kesmiş
Sıkıntılı bir hali var nerdeyse patlayacak
Bir rüzgar uğultusu geliyor derinden
Sisler sarmaya başlıyor dört bir yanımı
Ağaçlarla birlikte kayboluyor çiçekler
İnsanlar ve eşyalar bir bir siliniyor resimden
Ayaklarımın dibine kadar gelmiş ufuk çizgisi
Seni düşünürüm
Anamın kokusu gelir burnuma
Dünya güzeli anamın
Binmişsin atlıkarıncasına içimdeki bayramın
Fırdönersin eteklerinle saçların uçuşur
Devamını Oku
Anamın kokusu gelir burnuma
Dünya güzeli anamın
Binmişsin atlıkarıncasına içimdeki bayramın
Fırdönersin eteklerinle saçların uçuşur
Renkleri ağır ağır yitip giden bir tablo canlandı gözümde..Ama bu tablo bir bedene girmişti. Yarısı dışarda yarısı içerde bir görüntü.
Göğsünde duruyordu adamın tablo.
Oradan sızan ışık küçülürken adam ışıklandı. Emdi sanki tüm renkleri, ışığı yuttu sanki.
Sonra ağzından döküldü renkler..Anladım ki; yok olmamıştı biraz önce, dönüşüyordu sadece tablodaki desen ..
Yolunu arayan bir dere gibiydi ışık..Döküldü ve yolları kapladı.. Üstünde yürüyen her insanın ayakkabısına bulaştı biraz..Ezilmedi ama tutundu..Oradan evine kadar gitti her birinin..taa, kapısından içeri ..
Bak nasıl bir kurgu canlandı gözümde bu şiirsel anlatımda..
Çünkü yazanın içindeki ışığı biliyorum Yunus Güzel..
Ve biliyorum ki; Işık kapatılamaz..
Hep adın gibi yunus, hep adın gibi güzel kal... Olur mu:)
aynur özbek uluç
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta