İçimde Bir Partizan Büyüyor

Ben sıcacık çayımı yavaş yavaş yudumlarken,
Gecenin en karanlık yerinden göz kırpar anılarım.
Bir hayat, yumuşak yerleriyle dikkat çekmeye çalışır
Ve bir ürpertiyle duyarım özlemin sesini
Sevmek nedir ? İşte tam o an anlarım.
Açlıktan bir çocuk ölür rüyamda.
Açıklıktansa ruhuma gömülmüş bir ergen cesedi…
Artık alçaktan yürümeye başlar sevinçlerim.
Alçaktır, hüzünlere doğum olan gülüşlerim
Yavaştan bir sessizlik çöker, kokuşmuş bedenlere.
Rüzgârlar haber verir benim yokluğumu
Bulutsuz, masmavi bir havada bulurum kendimi
Güneş olurum ümitsiz hayatlara, anlayan kimse olmaz karmaşık gölgemi.

Ben yürürken, topraktan sayarım kendimi
Bayat ekmeğe talip bir çocuk olurum.
Sadece, geçen günlerime katarım sevgimi.
Gözlerimden geçerken kırılır gerçekler.
Bir çek yazarım zamana “ölüm”başlıklı
Ve namussuz bir aşk bulurum.
En hassas yerimden bir kuş uçar
Bin yalnız ölür, acıyan yüreğimde
Bir rüya karşılar beni, sevdiğimin gözlerinde
Aşklara doğar ruhum ve aşk doğurur gözlerim
Nefesime yaslanır, geçmişten gelen acılar
Beni ayağa kaldırır, yarına olan umutlar

Yüzleri kaybolmuş, sefil insanlar tanırım
Ellerinde, kahpeliğin sihirli taşması durur
Alkışlara aldanan ve alkışlarla aldatanlar görürüm
Dudakların çatlakların hapsolmuş
O zaman, önüme çıkan her şeye sövmeye başlarım
Yıldırımlar aydınlatır, karanlığa kardeş yüzümü
Gözlerimde, bağlılık temalı sahte aşklar büyür
O an, uzak bir yer ihanetler bana gülümsemeye başlar
Bir acı kök verir, kalbimin en kurak yerinde
Genç kız korkuları, parlak gözlerimi yaşartır
Kulaklarıma fısıldamamaya başlar hoyrat gülüşler
Aşık kızlar beni, telli uçurumlarına çekmeye çalışır
Oysa ben yalnızlıkla kanatlanırım gökyüzünde
Herkesin atladığı uçurumlar tatmin etmez beni
Varsın adımı bilen herkes nefret saçsın bana
Hatta adımı tanıdıklarına da öğretsinler
Ben ben olmaktan hiç vazgeçer miyim ?
Yorgunum ve yorgunluğumla ölür giderim
Çünkü ben yerimi en iyi bilenlerdenim

Yorgunum ve yorgunluğumda eriyen gençliğim var
Sevinçlerim var puslu anılarda gizli olan
Tırnaklarımda saklıdır hayattan istediklerim
Ardımda, ihanet adlı kocaman bir duvar
Benim başrolde olduğum aşk bir aşkın hayalini kurar
Bense sevinçler biriktiririm gökyüzünde
Hatta sevinç olurum olmak istediğim yerde

Yerde lav
Demirde lav
Taşta lav

Gözlerimin altında mor halkalar var
Gök yürüyor, ayaklarımın altında
Ayrılıklar kusuyor zaman, paslı yarınlara
Sevmeler, en yumuşak yerlerine çekiyor beni
Anılar, hep karanlıkta unutuyor gölgemi
Sevme…