içim sıkılıyor bu günde,
bu durgunluk bilmem niye,
dışarı atmalıyam kendimi,
hava da güneşli,
gülümsüyor yüzüme,
ağaçlar koşuşuyor çiçeğe,
kuşlardaki bu telaş niye,
sokaktaki tanıdıkların,
yüzlerinde tatlı bir gülümseme...
içim sıkılıyor bu günde,
bu durgunluk bilmem niye,
komik bir fıkra anlatsalar,
niyetim yok hiç gülmeye,
bir planım da yok ki,
gitmeliyim bir yerlere...
belki ihtiyacım,
biraz yürümeye,
yürüyorum,
sokağın sonuna isteksizce...
bir pastane ilişti gözüme,
bir fincan çay,
iyi gelir belki de...
her gün bırakmaya çalıştığım,
sigaram elimde...
bir isim var ya dilimde,
içim sıkılıyor bu günde,
bu durgunluk bilmem niye,
soluklandım pastanede,
gözüm daldı birden,
yan masada oturan iki gence,
dalmışım öylesine,
elleri ellerinde,
ellerinin arasındaki güle,
aptal aptal bakıyorum,
iki sevgiliye...
irkildim,
çevirdim yüzümü,
ani bir hareketle,
bakakaldım,
duvarda asılı takvime,
14 Şubat,
garson yanıbaşımda,
tuhaf tuhaf bakıyor,
sararan yüzüme...
bu sevgililer gününde,
bir gül verebilseydim sevgilime,
yeniden doğar gelirdim kendime,
içim;
içim daha çok sıkılıyor bu günde,
elinde çay olan garsona,
sesleniyorum sevgilimin ismiyle,
fısıltısını duyuyorum,
yan masadaki iki sevgilinin,
bu adam çıldırmış mı ne,
çay uzatan garson,
yüzüme bakıyor,
alay edercesine,
bense utanarak kalkıyorum sessizce,
bilmediğim sokakları dolaşıyorum,
akşama değin delice,
çaresizliğim yıkılmışlığım,
yoksun, yoksun canlar canı,
yoksun, özlemim, hasretim,
güneşim, Ay'ım, yıldızım,
ay yüzlüm yoksun,
bu sevgililer gününde,
yoksun sevgililer gününde...
Kayıt Tarihi : 13.7.2010 09:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!