Yine meyhane kokulu bir gecenin
mısralarında sarhoşum,
Ruhum hal-i şegaf.
İçimi saran karanlığa düşmanım.
Kalbim diyorum kalbim caann,
Bir külbe-i ahzan.
Vurur bad-ı saba
Canım yanar.
Şimdi seni,
Azat mı etsem,
Yarım mı kalsam,
Diz çöktüm,
Göğsüne gizlediğin güneşi avuçluyorum.
Güneşi tuttum,
Ellerim nasırlı,
Hayata tutundum,
Yaralarımı unuttum,
Ellerinden tutarken nasırlarımı unuttum.
Kirpiklerimden,
Hep kendimden bir can asarken,
Bir can kurban ettim ömrüne.
Yol olurum şehrine,
Duam olur, yapışır kalırsın
Dudaklarımda.
Ahh'ım kubbemi yakar.
Gözümün nuru,
kirpiklerimin tuzlu suyu,
Gönlümün minaresi,
Şah-ı sultan,
Mahşerim beklesin,
Gözleri zehri şarap,
Zehri şarap bakışlım,
Deniz dalgalarında donuyorum,
Ben hep sende kalayım caann.
Ey külbe-i ahzan,
İçim meyhane,
İçimi saran karanlığa düşmanım.
Sevda ateşi,
Ruhumun mızraklı yangını,
Kor ateşlerde bile yanarken,
öksüz yüreğim,
Her yanışımda tövbe ederek,
terbiye ettiğim nefsim,
Yalan dolan sevdalara inat,
Ben seni esen yelden kıskandım.
Sümbüle, güle inat,
Cam kenarında saksıya ektim.
Bedenim meyhane kokulu,
Penceremde sen.
Bir damla gözyaşı değil midir demem,
Her gün, her gece başucunda,
damla damla sana akarım.
Mahşerim beklesin,
Gözlerin zehri şarap,
Zehri şarap bakışlım,
Deniz dalgalarında donuyorum,
Ben hep sende kalayım caann.
Kayıt Tarihi : 6.1.2021 20:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Akşam yemeği sonrası yazdım.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!