İçim Geçmiş! Şiiri - Kamil Çağlar

Kamil Çağlar
592

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

İçim Geçmiş!

göz kapaklarına düşen ağırlığı
daha fazla kaldıramayacaktı gözleri
birbirine kavuşmaya başladığı anda
bambaşka bir aleme adım atılacaktı
ısrarla dayanmaya çalışan gerçek boyut
sanal boyuttaki yolculuğa hazır değildi
bilmem kaç gündür beklediği bu anı
yine de kabullenmek istemiyordu
iki arada bir deredeki dayanma gücü
kendini mayhoş bir limon kokusuna
ağız tadını bozan ekşi buruşukluğa
tercih etmek istemiyordu.

yine de engellemeye çalıştığı o gücün
baskısıyla ayrılıyordu ruh
gerçek dünyadan
bulanık birkaç kareden sonra
sanal alemin çekim alanına katılıyordu
kamera arkasında oturan
yönetmen edasıyla
biraz öncesi uzandığı
o alandan buharlaşarak
uzun bir yola doğru koyuluyordu
arka plan çekimlerine itibar etmeden
dokunmaya çalışıyordu
süngerimsi bir temasla
bir adım bin söze değer sıçrayışlarla
oradan oraya uçuşup gidiyordu.

geride bırakılan
gerçek boyuttan sıyrılırken
sol gözün kenarından süzülmeye başlamıştı
gözün kiri olsa gerekti
bir damlacık göz yaşı
tıkırtılı ilerleyen saat yelkovanının adımları
ağırlaşıyor ve zonklayarak yavaşlıyordu
çevreden gelen tiz gürültüler
bas uyarılarla kendini unutturuyordu
ara sıra ışık oyunlarıyla irkiliyordu
duvarlara yansıyan gölgelerin farkına vararak
korunmasız kaldığı o anda
her türlü fiili tecavüze bile
direnme gücünün olmadığını da biliyordu

yine de her şeyi bir kenarda bırakarak
sanal alemin içinde ilerliyordu
birden sarsılmaya başladı
sanal alemde bulunan tüm maddeler
öyle bir şiddetle sallanıyordu ki
fırlayarak etrafına bakınmaya başladı
bulanık ve puslu gerçek aleme
pis pis gülümseyen bir yüz duruyordu karşısında
biraz da avuçlarıyla gözlerini ovuşturarak
“galiba uyudum” diyebildi
“içim geçmiş galiba”.

22.12.2006 17.00

Kamil Çağlar
Kayıt Tarihi : 23.12.2006 18:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nevim Karahan
    Nevim Karahan

    Sahnede saz çalan bir gölge, yüzü belirsizlik içinde, ne gözlerinin rengi belirli, ne ellerinin hareketleri... yol ayrımını canlandırıyor sanki, biraz aksi, biraz huysuz ruh hali... canı anlatsam çalsa seslendirse beni.. ben tarifsizdim bilemezdi ki.. biraz yalan biraz doğru arası, biraz gerçek biraz rüya sayası.. ben gerçek değildim ki.. sazının telleri kopmaya başladı, biraz sesi kaldı ortada.. titrek, yitirmenin manasızlığı içinde, biraz gülüşe yakın, biraz ağıda.... saz kırıldı sonunda.. yüksek sesle bir adam çıktı karşıma... ne diyecekti merak ettim... içim geçmiş galiba..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Kamil Çağlar