Bulutlar da susar bazen
Sesini keser nem.
Su akmaz
Yel esmez
Nefesini içine çeker çiçek
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ortalıkta gezinen fısıltılar da
Tıkar kulağını
O zaman anlar insan
-Ayak seslerinden -
Tükenen bir şeyler gitmektedir hayatından!
İnsanın gönül dünyasında ne fırtınalar kopar kimse bilemez her şeyi görür fark eder
Amma bir türlü anlatmak istediğini tam olarak anlatamaz ancak insani kendi konumunda
Hal ehli olanlar anlayabilirler sanırım derin ve insanın iç dünyasında ki değişimi çok
Güzel dile getirmişsiniz canı gönülden tebrik ederim hocam saygı ve selamlarımı sunarım
Tebrikler, derin bir konu; olmalı mı olmamalı mı Hangisi daha sağlıklı?
Çok ta kestiremeyiz! Ne yapmalı o zaman Orta yolu bulmaktan başka çare yok İnsanoğlu bastığı yer sağlam olsun .
ister.
Çok derin bir konuyu şairane sunmak buna denir Tebrikler Zeybek hoca selamlar...Mutlu akşamlar, nice şiirlere...
Evet üstadım,
Kalp, hayal aynasına bakar ve kendi
içindeki güzellikleri görmek ister.
Aynaya bakarken, göreceklerinde hiçbir
kuşku yoktur. Sadece bakanın bakışını
kendisine gösterir ve elinden sadece bu
gelmektedir.
Akıl gördüklerini tanzim eder nizama sokar
bu iz'an olur.Teessür ve elemin göz yaşlarını
silmeye çalışır. Mantık; ayak seslerini işitir ve
istikbalin duraklarında durulmayacağını fark eder.
mutlu olur.
TEBRİKLER ÜSTADIM
Ve şair yazar bazen okunası dizeleri ...
Bir kaç kelime düşer yoruma ...
Sonrası susar okur ...
Sustum ...
Hocam harikasınız ...
kalemi güçlü şair..
İçte başlayan kuşku savaşı, inişi çıkışıyla çok yorar yüreği.
Eninde sonunda bir çıkış yolu bulur çoğu zaman. Kutlarım, saygılarımla...
Darwin bir sözünde der ki;
Sessizlik herkesi mahveder.
Doğanın sustuğunu düşünelim bir an.
Delirmez miyiz?
İçimizin sustuğu gibi
Durup düşünmek zamanıdır bu sessizliği.
Belkide o zaman kopacak o büyük fırtına.
Dikiş atarız belki yaralarımıza
Yine çok anlamlı ve derin bir şiir
Kutluyorum değerli öğretmenim saygılar sunuyorum
Muhteşem yüreğiniz varolsun değerli hocam....Çok güzel bir şiir okudum...Sizi canı gönülden tebrik ediyor ve saygılarımı sunuyorum...
'Ve döner
Soruların soluğu kesilinceye kadar
Sadece' Yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun, saygılarımla esen kalın...
Suskunluğumuzun sesi olmuşsunuz değerli hocam,yüreğiniz kaleminiz var olsun.
Sonsuz saygımla
Canan Ereren
Bu şiir ile ilgili 72 tane yorum bulunmakta