İlk defa aşka maruz kalmış gibi seni senden, sonsuza dek istedim. Doymadım, doyamadım ellerin avuçlarımdayken yangınlar ortasında kalmış gibi terlemeye. Sen terimi silince terlemeyi sevmiştim belki de.
Bir saksı aldım çarşıdan, içine fesleğen koydum, balkonumda büyüttüm. Balkonuma kokusunu yaydı. Seni hatırlattı. Neden seni hatırlattı, anlamadım. Ne sen bana ne de ben sana, biz bize fesleğenli cümleler kurmamıştık hiç. Hiçbir sohbetimize mevzubahis de olmamıştı. Ne garip şey! Sanırım aldığım her çiçekte seni buluyorum, belki de ondandır seni anışım. Belki de seni anmaya bahane arıyorum. Delirdim galiba ya da sana çokça âşık.
Şimdi şuraya bir çukur kazsam içinden ab-ı hayat fışkırır. Betondan duvarlarda çiçekler biter. Adını anıp attığım her adımda bastığım kaldırımlar gülistana döner. Kaldırım kenarı papatyaları şarkılar söyler. Sığırcık kuşları raks eder, gözlerini semaya çizer.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta