Mutlu bir   geleceğin   can   yokuşunda   gözlerin  beni  topladı  aşkına. 
-Hüzzam  nameler,sessiz  bir  haykırışlarımı  bastırıyor. İçim  içim  kendime  okunuyorum.Sen  yoksun, gözlerin  yok,  gözbebeklerin   bizli demleri çekmiyor.
-İç sesimi dinleyip     oynayan   akıllı  tek Mecnun benim.
-M/ahzenlerinde   zenliğin  zenginlik  belirtisi.  Belirtili bir nesnenin    belirgin   geçişlerinde  susuyor  yüklemim.  Özne olsam da sana  özün   bana  yüklem olmadıktan sonra ne çare Dilnaz.
Kendimle rastlantıları yaşıyorum. Yokluğun çokluğuma gölge.Serin bir güncenin gelin bakışlarındayım. “ Hem ağlar, hem giderim.” Sen gelin miydin ki benden giderken nemli gözlerini serdin.
B/ensiz   bir kürenin    penguenlerine  yarım   olup   yarim  olmaktan çıkma   finalini neden yaşattın ki? 
-	Sen  g/elin  misin ki?   Beyazların neden a/yazlarıma   k/ara kış.
-	Oysa ben yazgının yazıyım.  Sıcaklarımdan  besleniyor  güzelliğin   mevsimi.  Hasatlarımı   dermeye   gelmedin ki? 
Bir başak gibiydi  herkesin dilinde seni  sevişim.  Başım dik, gönlüm açık, bekleyişim açıktı. Başaktan da öte   yücelere atılmıştım. Beni çavdar sandın  sen hep.Gururlu, kendine güvenen  artist bir Mecnun   gibi  gördün. İçimin  tohumlarını   bilmeden  sosyolojik  atıflarda  bulundun. Sosyo-psiko merdevineninde   sana  bağıllarımın   baş  harfi kadardı  çavdar oluşum.
-Çavdar ekmeği   kadar  farklıydı  sıcaklığın   bilemedim.
-Meçhul  bir y/aranın   dinlenmesindeydim. Arayan    bulurmuş “arı’nı .
-Bal ile    beyazlar  arasında  gelinliğin  yok,  gelinliğinden kalma   gelinlik  çiçeği var. Her gün  canlı  diye suladım   göz yaşlarımla.Bir gün meyve olur,  tadına karışır sandım. Aşığın aklıyla  çocuğun aklı meğer aynıymış.
-Hiç   gelin  çiçeği   canlanır mı ki?  Canlasa   meyve  olur mu ki?
-Dedim ya   kendime  ait     hayallerin h/amalıyım.Görmüyorum  görmeyi.
Tanımlanmamış   yakarının  yar    yanmasındayım.  Kendimi  göremedikten sonra  bir başka güzelin   peri  suretine nasıl   tümlenir   dünyam.
 -Aşk  bile gizlenerek  geçtiği   vuslat  geçitlerinde   leyli   heveslerin  Mihrişahı olamam.
“Senden  gayrı   yar seversem  öldür beni “ Öldürmesen de  güldür beni  
 b/ağladığımız gecelerde. 
Bizans  oyunları  sahnede   Romeo   delirmiş.Aşk yerine seksi  tümleyen     çağcıl   sevilerin   uçurumlarına  akıyor  zaman ve   arzular.
-	Sosyolojik   bir enkazın  azındayız.  Sevmek ile  sevmenin   metresine metresler  ekliyoruz. Kim için kim sevgili sorusuna   tümlenemiyor içsel  hesaplar.
-	Kısa bir merhabanın kustuğu ten vadilerindeyiz.
Yangına hazır     azılmışlığın   karışık pizza demlerine      sülün oluyoruz.  Sevmeyi değil, hazların emziğindeyiz.
-Dudak uçlarının  uçarıları  ütülediği   kırışlığı  kırıştırıyor pür celalimiz.   Biz   kime   aşina kıldıysa   istemler   ona    aşkinayız.
- Pimi çekilmiş    sevgilerimiz var.  Gerçekte başlamıyor   sevdalarımız.    Sanaldan    banala doğru  süzgeçsiz   gecelerin suyuna ç/ay  oluyoruz. İç  yüzümüzün  bilinmeyenlerini    çözemiyor   bilinmeyen denklemler.
-
. Ay içimizden kaçıyor,  yıldızlar    ıldızlarını  batırıyor sinemize.
-Toplu bir farkındalık    hezayanındayız. 
-Aşkım  kelimesi   o kadar  ucuzladı  ki   kim aşk, kim maşuk, kim     gerçek sevginin   miminde  bilmiyoruz.
- Bedava  sevmeler   panarındayız.  Ten ile  ene   giden    tinin   sesi   yok    yaşadıklarımızda.
-Kaybedişlerin    meçhul   arzu   savaşçıyız.    Yeniliyoruz  arzulara.
-O   yüzden  bağıllarımı  görmedin yar.  O   yüzden   ç/ağrılarımı
Duymadın.  O yüzden yüzünden okunmadı   iç sesimin   duası.
-Amin  demedi  gül –i  nazarın. Beni sana  topladı     aşk  ve  ben.
Kayıt Tarihi : 4.5.2011 11:33:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!