.
Lisanı vardır cinayetin, konuşur.
sıram geldi
leke düşmüş gömleğimi
sıcak sularla yıkıyorum
ağzım yanıyor
yolu kapalı zamanda
suyu alıyorum
ıslanmış gözlerden suyu
gözleri açık duruyor çocuklar
kadınlar süt bırakmış memelerinde
duvarlar çöküyor ölüler üstüne
ah ne kolay
kadın çocuk öldürmek
iki bin dolar maaşa cinayetler işlemek
bir yerlerim yanıyor
sabır tespiği elimde
imanım tazeleniyor
insanlar ölüyor bir yerde
tapınaklarım yıkılıyor
buysa sesinizde ben’liğiniz
susun rezilliğinizle
itlerini salıyorlar buğday tarlalarına
bir hınç olmuş özgürlük
insan hakları
uluslararası hukuk
paranın kalleş elinde
yedikçe insanları
sermayeleri büyümekte
tuhaf oyuncaklar yapılıyor
iz mermileri
tuğla parçaları
zırh deliciler
çelik yelekler
ellerde can çalarlar
beşinci senfoni
dört mevsim
bir iklim yüzleri
göz örtmeye pelerin istemeli
içim parçalanıyor
bütüne giden zulümle
ben neden dağılıyorum
bildikçe bir yanım
şaşırmama bakıp ağlıyorum
soruyorum
bu şarkısız gece sizin mi
kim dinliyor
sevdiğiniz kızı yerinize
siz ölümle
gül oynaş kapı kırarken
kim düzüyor sülalenizi
bilmem ne streette
yeşil mi yüzleri
kağıtların üstünde
bir cinayet işlense de
sebebi bu kez aşk dense
-gittikçe büyüyor şiddetin ordusu
-tuz yürüyüşü gandhi diyorum
-sulu şeyler içiyorum
-kan şarap rengi
-terk ederse damarı
-birilerine yetmeli pıhtısı
diyorum, diyorum, yiyorum
ayrık otları
gül kokuları içinde
ağaç bitleri
panzehirler
ve ilaçlar alırken midesine
kanı paralanıyor
kanı bitleniyor
rezillerin
aç kalmış arsız piçlerin
ipi çekiliyor diktatörün
dekore edin sevdirin
efendisisiniz kölelerin
cinayet: made in usa
duvar yıkılıyor
acı çekmiyor kadınlar
acı çekmiyor çocuklar
ölüler acımaz diyor gazeteler
kameralar
bağları çözülmüş dizler
yaşlı adam
sakalı siyah adam
sızlanmayan ölüler
ifadesi ele yansımış sözler
bakan adam
okuyan adam
adam eğitim adam
adam kültür
medeni adam
bunlara kaldı dünya
anam can anam
nehrin yanında yanıyor tarlalar
su kanalları kusuyor kırmızıyı
gül açmıyor yarasını
seni düşünüyor
annemin elleriyle dokunuyorum
babamın gözleriyle
ne acı öyküymüş hayat
dinledikçe yoruluyor
ne zaman unutmak istesem
kalkılası uykulara uyuyorum
dün suladım diplerini
vahşi kesmelerim tuttu
ayakkabımla söktüm
ellerimle çektim gövdeni
acı verdim suyun içinden
inatla inatla
yeniden büyüsen
büyütüp gül gerçeği söylesen
bir sen bir ben
kovulsak bir yerden yeniden
seni düşünüyorum
yetim kediler gibi tutunuyorum
saçların geliyor elime
ahh gece mor gece
gülde ölüyor kan rengiyle
gazete köşelerinde bilmece
okumayın çocuklara
gece beter duvarları delince
yalanım varsa öleyim
dün öldüm yine
sana gül verecektim
bir çocuğun mezarına diktim
yalanım varsa öleyim
sana dün gelecektim
ölüm bile ağladı
ses sizdim…
din ledim…
03.06.2006/ SAMARRA/ishakı kasabası
.
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 7.6.2006 03:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her şeyi ama herşeyi tek bir şiirde yaşattın Zafer , teşekkürler sana ..........
Tebrik ederim dost. Yüreğinize sağlık...
Sevgi ve saygı ile...
Turan Orak
TÜM YORUMLAR (3)