İç qarartan şiirler

Kadir Haktan Türkeli
297

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İç qarartan şiirler

Burağan sisten kaçışlarımızdı, burç/ları teker teker yıkarak yangınlar kucağına....naçar
Dökülürken gudubet gusül/ları günahlı yağmurlar/la tepeden tırnağımıza
Tarumar dağılmış yuvaları görmemezlikten gelerek..atladık kaçtık
Ezdiğimiz, kırdığımız buruk kalp parçaçıkları üzgün, hüzünlü ve küs
İşitim duyularımızı bir bir yitirirken penceresiz mahsendeki çığlıklarımz/la
Dokunaklı arebeks şarılarda boğulduk
Fikri yozlaşmış hesabi kıtlarla güreşe çıktığımız o meydanlarda
....fil ayağının altında atlı karıncalarımızı yitirdik
Ama her güz akşamların da yaslarını sol yumruklarımızın sıkı sıkı kenetlerin de tuttuk
Kavak ağaçlarına kalp çizecek zamanımız hiç olmadı ki...!
Ama kazırdık kalplarimize gidenlerimizi
Şaka götürmez postal çizmelerinin altında giden gençliğe inat
Göz yaşlarımızı yan ceplarimize doldurduk
Yağmalanırken haysiyet ve şereflerimiz ayak altındaki üzengi taşı
Yapışıp giderken yüzümüzün yüz derileri
Hatta üşüntü ve de uyuz köpek dişlerinde parçalanan gölgelerimiz
Göçük bir deprem yıkıntısının altında inleğen inilti
Kum fırtınaları savurur/du elimizdeki rötüşsüz resimlerimiz yaprak yaprak
Anısı olmuyan günler kala kalırdı unutkan yadlarımız da...!
Aşk/sız zamanlardı işlevi yitik...anlamsızlıklarımız yani...
Düşmana inat yine de bir bohem çingene çadırların da tasasız, be-gam halayların başıydık...arsız
’’BİR KÖYÜN HOROZU ÇOKSA SABAHI OLMAZ’’ derdi rahmetli babam
’’HER KIŞIN SONU BAHARDIR OĞUL’’
Ne sabahlarımız tan/la şafak/la buluşa bildi
Ne de güneşli baharları yakalıyabildik
Ondandır düşmedi yakamızdan iç karartan şiirlerimiz

Kadir Haktan TÜRKELİ

Not, Bazen kalem yaz diyor bir tülü bitiremiyor, bazen yazmaya inat parmağımDökülürken gudubet gusül/ları günahlı yağmurlar/la tepeden tırnağımıza
Tarumar dağılmış yuvaları görmemezlikten gelerek..atladık kaçtık
Ezdiğimiz, kırdığımız buruk kalp parçaçıkları üzgün, hüzünlü ve küs
İşitim duyularımızı bir bir yitirirken penceresiz mahsendeki çığlıklarımz/la
Dokunaklı arebeks şarılarda boğulduk
Fikri yozlaşmış hesabi kıtlarla güreşe çıktığımız o meydanlarda
....fil ayağının altında atlı karıncalarımızı yitirdik
Ama her güz akşamların da yaslarını sol yumruklarımızın sıkı sıkı kenetlerin de tuttuk
Kavak ağaçlarına kalp çizecek zamanımız hiç olmadı ki...!
Ama kazırdık kalplarimize gidenlerimizi
Şaka götürmez postal çizmelerinin altında giden gençliğe inat
Göz yaşlarımızı yan ceplarimize doldurduk
Yağmalanırken haysiyet ve şereflerimiz ayak altındaki üzengi taşı
Yapışıp giderken yüzümüzün yüz derileri
Hatta üşüntü ve de uyuz köpek dişlerinde parçalanan gölgelerimiz
Göçük bir deprem yıkıntısının altında inleğen inilti
Kum fırtınaları savurur/du elimizdeki rötüşsüz resimlerimiz yaprak yaprak
Anısı olmuyan günler kala kalırdı unutkan yadlarımız da...!
Aşk/sız zamanlardı işlevi yitik...anlamsızlıklarımız yani...
Düşmana inat yine de bir bohem çingene çadırların da tasasız, be-gam halayların başıydık...arsız
’’BİR KÖYÜN HOROZU ÇOKSA SABAHI OLMAZ’’ derdi rahmetli babam
’’HER KIŞIN SONU BAHARDIR OĞUL’’
Ne sabahlarımız tan/la şafak/la buluşa bildi
Ne de güneşli baharları yakalıyabildik
Ondandır düşmedi yakamızdan iç karartan şiirlerimiz

Kadir Haktan TÜRKELİ

Not, Bazen kalem yaz diyor bir tülü bitiremiyor, bazen yazmaya inat parmağım

Kadir Haktan Türkeli
Kayıt Tarihi : 22.12.2013 18:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kadir Haktan Türkeli