Sarhoş edilmiş bir bekleyişin son hafızasında
Sözlerin güneşi telaşlanmış aşksızlığın ilacına
Düşleri sulayan ruhun bahçıvanı
Sen aslında sen değilsin
Sen bir aşkın arasında bir ilkin aşkısın
Buharlardan, nazlardan, cilvelerden, arzulardan
Aşk için aşk aşk olmalardan hayat biriktirmek gerek.
Huylar göndersem gözlerine uykularına sarılırsın mısın. Kalbimin bir küresinde yüzün, diğerinde hüzün.Sevgin ekvator,yarın coğrafya dersi var.Gerek var mı yeniden aynı şeyleri öğrenmeye.
Her aşk kabuk düşürür,her yılan gömlek değiştirir taze baharlarda.
Özlemin baharda nazları şerefe içtiği anlardayız. Yeşilliğimiz aşktır, böceklerden kaçarak aslımızın
perdesini kaldırarak bakalım hayata.
Aynalar seni göstermez nadaslarımda kelebeklerin uçarken. Bir zil sesi kadar yakın olsam.
Sözlüye çıkmış en zor soruyu hoca sorduğunda zil çalınınca sevinen bir öğrencinin sevinci
kadar sevinsek yan yana kaldığımızda.Şair yüreğimde senin adın kafiye olur.Cinaslı bir kafiyenin
son kelimesinde aşk yazılışlarımız aynı ama sevilişlerimiz farklı.Sen en iyisi tunç kafiye olsan
içimde kafiyelensen.
-Seni hep bekledim. Sınıfta bekledim. Koridorda bekledim. Rüyalarda, hayallerde, umutlarda,
yeni çıkan her şarkıda aradım. Adın kadar, adım adım adıllandım. Bilinmeyen bir denklem miyim?
Seni çöz-mek neden öyle zor.? Çöz sorularını. Çöz saçlarını.Rüzgar efil efil essin.
Belki beni anlarsın.Neden hala beni anlamıyorsun? Neden bana yeni şarkılar çalmıyorsun.
Ya da gözlerimin kıblesi neden olmuyorsun. Be-nim suçum ne? Sevmek için hazırlık mı yapalım.
Pardon aşkın dershanesi var mı? Nasıl hazırlanmalıyım aşka?
İlk okul beşten sonra mı başlar sana hazırlık bilmiyorum.
-Benimki içten, acemice; ama ölürcesine...Sen ya sanki bütün aşkları yaşamış,hazırlık yapmış gibi sallana
Sallana geziyorsun.Saçlarını bari öyle savurma bizim sınıfın önünde geçerken,bir ders sonu beklemek zor
Gelir.
-Bir gün beni anlarsın.Sizi anladığım o gün, birisinin olursam ya..Birisinin olmak sözelindeyim.Ezberimsin.
Seni ezberledim.Heceledim ve şimdi kekeliyorum.Eslimsu...Ben lise 2'deyim.Sen lise 1...Bir yıl var, bir bakış arası,
bir el ele bakış arası, bir sevme arası, bir sevip ayrılma arası,bir ayrılıp yeniden barışma arası, bir öpücük arası
mesafeler var.
-Eslimsu:Daha küçüğüm.Küçücüğüm.Aşk ne? Aşk neden var? Derslerim ya!
-Erimcan:Aşk ruhun gıdıklanışıdır.Özlenen dengenin bir denklemde çözülmesidir.Arzuların buluş-masının buluşudur.Aşk, bir nağmedir.İnsanı kendinden alan kendinden götüren özel bir duygudur.
Sen ya! Hiç sevmedin mi? Hazır değil misiniz? Neden ve niçin?
-Eslimsu:Hayatın tanıma merdiveninde düştüm.Yanlız yürüdüğüm bir günde sözde bana aşık olan
yerli bir öküzün tacizini yaşadım. İlk dokunuşlar böyle can kırıklarını yaşattı.Uzak dur benden,siz bütün
erkekler sanırım hamurdasınız,aynı çamurunuz var.Beni atma çamuruna.
O taciz anında çığlıklarım göğü deldi, güneş gözlerini kapattı, yırtılan eteğimi bulutlar kapladı.
Yağmur yağıyordu, gözyaşlarım, kanayan bacağım ve yüreğim.Bin bir haller derlendi benden.
Daha gencecik bir kızdım, daha erkekler kitabının kabı bile olamazdım,daha çoğunun sevgi bebeğiydim.
-Beni anlarsın. Daha aşk yaşayacak duygusal yaşta değilim.Ya da bu travmatik otomlar ne zaman silinecek.
-Bekleyişin bir çılgınlık çığlığıdır. Boşuna bekleme beni. Platonik olarak sev.Kal öyle
Sevme damarım çatlarsa bir gün aşk kapını çalacağım. Geleceğim sana bir gelecek olacak.
-Erimcan:Ben sevdim,çocukça ve acemice değil.Bekleyiş sarhoşuyum.Bir hiçliğin hoşluğundaki boşluk gibiyim.
Siyah daireler çiziyorum. Yıldızlar derledim gecelerine. Dersler ile aşklar arasında senin dersinde kaldım.
-Gökyüzündeki bulutlar örtüyor yalnızlığımı.Bir başkasını sevmen benim için yeni bir ölüm hazırlığıdır.
Aşk dershanesinde seninle ilgili tüm derslere iyi çalışıyorum.Aşkın matematiği çok zor.
Sayılar yetmiyor seni saymamı ve sevmemi.Türkçedeki paragraflar anlatamıyor sensizliğimin sözel
Hıçkırığını.
-Çözümsüzsün.
-Problemlisin.
Tamam anladım.Kalbindeki göç ve güç seni çıkarmış.Arzularını emecek emellere atışını nasıl bileceğiz.
Bekleyişime efsun sürerek ruhunun mağarasına geldim. Karanlıklarına sokuldum,
Özlemini aradıkça korkusuz gidişler uzadı.Başım sarkıt-dikitlere değdi.Meğer
sevda sancıymış, acım bitti,yüreğimdeki teller koptu.İlk elektriği verdin. Sonra gidip baraj oldun
gel benden sen elektrik üret. Bitti yolum, tükendi sorularım. Hoca bir soru sordu.
-Hangi soru sana çok yakışıyor,Hangi çiçek seni anlatır, hangi iklim seni anlatır, hangi güzellik
Seni özetler, hangi aşk senin aşkına kitabe.. Bir haftadır cevap aradım.İç çocuğumla
Dış oğlum arasında başladı kavgalar.Her soruda bin ömür uzanır.
Yaşanası anlarda payımıza düşenleri düşlerimiz biriktirsin. Daha lise sona çok var.
-Sağalım hırçın dalgalardan aşka algılar.Bunun içindir göğsümdeki sol ağrı, senli
Bir Ağrı Dağı büyütür adını yazarım.Nefes verdikçe biter dersler ama bitmez aşkımız.
Kayıt Tarihi : 29.9.2009 22:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!