Bir, bir gözümün önüne gelir çocukluk anılarım
Bazen oturup sesizce ağlarım, ağlarım, ağlarım
Ne haldedir sümbül, çiğdem kokulu dağlarım
Şırıl, şırıl akan sular, öten kuşlar, yem yeşil bağlarım
Uzun zaman oldu ayrılalı geride kaldı eski çağlarım
Ümidim yıkıldı, hayallerim dondu, vardım’ ki bağa
Bu ne hal, hiç eser kalmamış eski halinden dönmüş dağa
Doya, doya su içtiğim pınarların suyu çekilmiş, kurumuş
Dalları kalmamış meyve ağaçlarının bedenleri sökülmüş
Emek verdiğimiz alın terimizi kattığımız topraklar
Yaban otlarıyla sarılmış, susuzluktan boydan boya yarılmış
Karanı dene, göyneksiz, alaca, gülgülü, saçkıl, yediveren
Hart hart, göksaçkıl, kurumuş yok artık, bu üzümler
Burcu, burcu kokan hevenk yaptığımız canım üvezler
Çınarlara inat büyüyen her derde şifa ince kabuk cevizler
Şıpır, şıpır şerbeti damlayan bal tatlısı parmak dutlar
Meyveyi taşıyamayıp rükua varmış gibi eğilen armutlar
Pekmez leğenine attığımız doyumsuz ayvalar
Yok gölgesinde üzüm ile bulgur pilavı yediğim asmalar
Bedeninden mantar topladığım omcalar, çiçeğin sevgilisi arılar
Nerede erikler, kayısılar, yeşil çağlasına doyamadığım badem
Hayalimde gördüm sanki, pınarın soğuk suyuyla abdest almış
Ağlıyordu yeşil çimenler üstünde namaz kılan dedem
Rahmetli, belkide on üç yıl cepheden cepheye koştuğu halde
Bu kadar üzülmemiştir, çaresizlik içinde böyle ezilmemiştir
Bu kadarmı değişir bin canın var olduğu güzelim alem
Soğuk sularından içip ağaçların koyu gölgesinde serinlediğim
Ovadaki altın renkli buğday başaklarının dalgalarını seyreylediğim
Üçgüller, mor çiçekli yoncalar derenin sularıyla sulanırdı
Öyle berrak temizdiki sular, insan yıkanınca sabunsuz arınırdı
Geçim derdi, ekmek aş kaygısı, evimizi terk edip gurbete gittik
İşte bak sonunda biz neler, neler kaybettik ibretlik
Kayıt Tarihi : 18.3.2008 00:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!