Renksiz renkleriyle yaşam
Çiçeksiz çiçekleriyle dünyam
Yalnız kalabalığıyla ben
Bilgisiz bilgeleriyle sen
İçimde bir bellisiz
Issız sessizlik
Ve ben
Bir uçak paneli gibi karmakarışık her şey
İbrelerle dolu her yan
Her iğnem kırmızı da
Ve infilak noktasında beynim…
Yani kafam çok karışık…
Görmeyen gören gözler
Duymayan işiten kulaklar
Hissetmeyen taş kalpler
Tutmayan tutan eller
Ve tadmayan
Sadece tattığını söyleyen diller
Köşe bucak kaçmaca yani
O vicdan polisinden
Bir bulmaca bir bilmece gibi hayat
Gözlerimde kabaran al kızıl bir volkan
Beni bana kırdırtacak
Kırmızıda ibreler
Geriye dönemem kapılar kapatılır yüzüme
Sağım solum saklanmayanlar peşinde
Ve önüm karmakarışık ibreler
Bin düğme binlerce tuş içinde
Basabilecek doğruyu tarıyor ellerim
Bin tereddüt ve çileyle
Duvarlar gümbürdüyor
Her yumruk inişinde
Kapılar çarpılıyor her kafa bozuşumda
Bardaklar tablam kalemim kağıtlarım
Sıyrılıp fırlıyor
Dört bir yana dellendiğim aralar
Ne kalır bana geriye
Geceyi gündüze bağlayan bir sevda
Şafaktan bir yüz
Ağzından ölüm kusan bir yaren
Tüfekten bir yüz
Gözlerim ibrelerde gezinir
Ellerim dolanır beynim kazınır
İçim kan ağlar sızlar yüreğim
Her yanıma batıyor hadsiz iğneler
Normale ne zaman döner ibreler? ! ?
Kayıt Tarihi : 7.5.2006 03:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!