küçük sürgünüm
havva ananın
nar çiçeği dudakları
poyraz tenimle çıktım yüzüne
ıslığın bozkır göğüsleri sarkıyor
-konma gözlerime
imgelerini silme sokakların-
dinlediğim her türkü
yağmurlu akşamların buğusu
öptüğüm kızlar ıhlamur kokuyor
Hiç eskimeyen bir tarih olur
-apansız düşen yazlarımda
anka kuşları yaralarını sarıyor-
Çocukluğumu getirdim
deli tayların sevinç çığlığı
suya tutunuyor
fırtınalı gülüşün
toprağa düşen suya
saklıyorum tenimin en olmaz
yerlerinde
geceden kalan ihanetini
yüzümü yatırıyorum
yağmurlara. sevişmelerimizin
içlenir misin baktığında hep
eski fotoğraflara, yoksa
dudak tiryakisi miydi aşkların?
-delişmen yaşım, çalı dipleri
sevişmeler artığı-
2.
kim tutulurdu,yabanıl aşklara?
Suya yazılan düşe güneşimi sakladım
3.
unuttum gözlerinde açan menekşeleri
Çıplaktım, parmaklarımda suet bir yalnızlık,günahsız
Yüzümü yatırıyordum, geceden kalma yağmura
Denizi taşlayan çocuklara benziyordu sesin
Bulutlar düşüyordu intiharlarıma bir de gözlerin
nereye yaslanır kokum
ve nasıl iliklenir tenin
sokak yosmalarına
bir türkü, şiirimsi biraz
sofrada yaşanmış aşklar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!