1978’di
bir ağustos akşamıydı.
oyuncak kokuyordu hava...
abim saklambaçtı.
bir bayram sabahıydı sanki,
Bir serçe kanadına düşmüş
Sonbahar damlasının üşüten yalnızlığı üzer beni
ve rüzgar
Bütün hüzünlü şarkıların ezgileri gibi
Çarpıp ruhuma sekip geçer
Uzakların ve geçmişin kokusunu bırakarak yüzüme...
seninle başladı her şey...
seninle yağdı ilk kar dağlarıma...
rüzgar ellerinle okşadı saçlarımı...
ve yağmur taneleri hep sendin...
ilk mevsimim sen oldun...
seninle üşüdüm
ayrılık çekip belindeki silahı
iki el ateş etti sevdama
vurulduk göğsümüzden
ve kıpkırmızı umut aktı yüreğimizden
zaman reçetesiz satılan bir ilaç mı
sessiz bir harf olsam alfabede
ya da
üzmesem mi kendimi
ü olsam
en sesli, en güleç halimle
sonra Türkçede birkaç harf bulup girsem aralarına...
hadi yüreğim! …gidiyoruz,
al sevdalarını yanına
sen de gözlerim! …
toparla artık şu bakışlarını…
cümlelerim! …
kelimeleriniz yanınızda mı?
zaman kaç yaşındasın
söylesene
sen hiç yaşlanmaz mısın
takvim yapraklarında mı tutarsın günlüğünü
yoksa sayar mısın sen de bizim gibi
dünyanın kaç kere döndüğünü
bütün çığlıklar kaybetmiş ünlemini
felç inmiş sol yanımıza
yine yeniliyor işkenceye insanlık onuru
ve tüm iyi niyetler üç paraya
____________________satıyor ruhunu
üşüyorum!
ve soğuk...
ve gece...
tasmasız bir öksürüğüm var
hırlıyor içimde…
hani merdiven çıkışımdan
anlardın ya geldiğimi
ve neden öksürdüğümü sorardın hep
öksürürdüm…çünkü korkardım,
baharın bütün renkleri gülüşünde birikiyorken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!