Sen çekip çıkarttın beni
Gecenin esmer aydınlığına
Ben seni ömrümce seveceğim
Ve sen
Bunu ömrünce bilmeyeceksin
Sen
Hic konusmadan
Gozlerinle anlattin
Omrumde duymadigim
Ama
Hep tanidik gelen o turkuyu
Melal akşamlarının bu ilk gecesi
Sükutun sesini duymalı artık
Başlasın gönlümün sonsuz çilesi
Aşkın şarabından içmeli artık
Sonsuzluk dar gelir gayrı fikrime
Akşam demlenmeye baslayınca gel..
Bir yıldız kayınca yalnızlıklara
Binlerce dilek tut içinden
Hepsinde bir parça öfke
Bir parça isyan
Bir parça yas olsun
Gözler ufka dikilir de birgün
İlk kıpırdanışlar başlar gönülde
Kimi göç der buna
Kimi de sürgün
Şafaklar yarılıp kan boşalırken
Kutlu bir vakittir düşülür yola
İçli bir sonbahar bestesinden
Daha solgun renk
Etimde
Mekanik bir inilti tırmalanırdı eskiden
Körler ülkesinde
Kör diye bilinirdim.
Sevdayı sende bulup sende kaybetmeliyim
Düğüne gider gibi sürgüne gitmeliyim.
Küskün bir bakışın olur ya senin
Annesini kaybetmiş çocuk yüzünde
Kırılır umutlarım
Gömülürüm yanlızlığın en derin denizine
Damla damla hüzün zerkederken yanlızlığın şahdamarına
Sükutun gümüş sesini dantel dantel işlersiniz geceye
Rehavet çökmüş bir günde, güneş
Umutsuz bir kelebek
Hüzün sen olursun düşen yaprakta
Can özüme kurşun sıkılır
Akşam zalimane gelir bu şehre
Nasıl istersen öyle ölürsün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!