Nasıl başlayımda, neleri deyim
Başında sonunda, gurbet kokuyor
Onulmaz acıyla, dertle doluyum
Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor
Ağlayan gözlerle eller sallanır
Rüyalar şehrinde gizem İstanbul,
Sahil sularında yüzen İstanbul,
Süzülürsün iki deniz arası,
Mazilerde tarih yazan İstanbul.
Nazlısın,narinsin,peri gibisin.
Birbirini tamamlayan
Gündüzle gece gibiyiz
Aşklar için karalanan
Mısrada hece gibiyiz
Sen deftersen bende kalem
Kültürü ananesi baş döndüren
Yüce Türk evladıyız biz
Kanunuyla kılıcıyla hak getiren
Osmanlı torunlarıyız biz
Anlımız açık olsun,sözümüz mertçe
Kalbime giden yolda yolcumsun
Benliğimi saran bitmez sancımsın
Gönlümün misafiri baş tacımsın
Kaderimi yazan sen,alın yazımsın
Bahçemde yeşeren, menekşe gülsün
Denizler kabarıp canlandı sular
Devası dalgalar oluşuverdi
Çil yavrusu gibi dağıldı kullar
Bir anda ecelle bulşuverdi
Okyanus'ta kırıldı neyse bu fay
Irmağına inip olta atmayı
Üç beş arkadaşla balık tutmayı
Cıbırlar parkında kafa çatmayı
Bir bardak demli çayı özledim
Kalesine çıkıp seni seyretsem
Sevginden izmi kaldı, boş şimdi yüreğim
Anılmadıki dudağında ismim, seni seveyim
Çağırmadın birgün olsun, nasıl geleyim
Bırak, anma adımı, bırak, artık öleyim
Öldürdün benliğimi, geçti seneler yıllar
Yaprağı dökülmüş kuru ağaca döndüm
Suyum yok,sitilim yok,nede dalım var
Gülsüz kalmış ötmeyen bülbüle döndüm
Sevgim yok,sedam yok,nede sesim var
Gittin gideli hastayım,cansız gibiyim
Davul zurna gelir çalınır o gün
Düğün dernek halay kurulur o gün
Silah patlar nişan alınır o gün
Gelinkız damada verilir o gün
Damat gelin bir odaya alınır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!