ibrahim
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim
güneş buzdan evimi yıktı
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Devamını Oku
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken




Hz. İbrahim'in putları kırıp baltayı en büyük putun boynuna asarak bıraktığını (Böyle yaparak ne demeye getirdiği, verdiği mesajın çarpıcılığı çok açıktır) zikretmezsek tam olarak anlaşılamayacağı gibi, şiir bile yanlış anlaşılabilir Osman Bey.
gördüm Mehmet Hocam;
derdimizi anlatabilmişizdir umarım :)
saygılarımla...
bazı arkadaşlardan sayfanın selahiyeti açısından bir ricam olacak...
günün şiirini analiz etmeye çalışanlarla alay etmeyiniz lütfen...
değerlendirmeleriniz varsa yazınız ve istifade edelim..
değerlendirmeniz yoksa olmadığını söyleyiniz...
şiiri beğendiyseniz beğendiğinizi, beğenmediyseniz beğenmediğinizi söyleyiniz...
ya da şiir hakkında başka birşeyler düşünüyorsanız onu yazınız..
ama bunların hiçbirini yapmadan sadece alay etmeyiniz yorum yapanlarla...
zira kırılıyorum, üzülüyorum..
ve bu şiiri anlamaya çalışıp bunu paylaştığım için pişman oluyorum...
ben sofu değilim...
bir siyasi görüşün temsilcisi olarak burada bulunmuyorum...
gerici de değilim...
belki tanışmış olsak çok da iyi arkadaş olabiliriz...
ne olur yorumlarımdan sonra böyle yakıştırmalar yapmayınız...
yazmaya şevkim kırılıyor...
ha diyebilirsiniz ki sen yazmasan bu site ne kaybeder..
ben kaybederim arkadaş içimi dökemediğim için..yetmez mi?
Ustanız için bir küçük sözüm var:
İnşallah böyle gitmemiştir.
Çünkü (bir şiir olarak) ÇOK SAĞLAM BU ŞİİRdeki hiyerarşi putları kıran Hz. İbrahim'den Allah'a yükselirken sondaki mısra ile (ki bu şiirin kalbidir) dönüşümlü olarak en başa dönüp bütün kim sorularının cevabını Allah yapar.
Kimileri bu durumda sevinç duyabilir. Gecenin erken saatlerinde arkadaşlarla yaptığımız analizde bu şiirin 'Kader kavramına vahldet-i vücud aynasını tuttuğu' konusunda hemen hemen hemfikir olmuştuk. Ne yazık ki varsa Sırat'tan daha geniş, Sırat'tan daha dar olabilen bir başka kavram, işte o marifetullahtır. Burada ''Ateş İbrahim'i yakmadı'' diye sürekli tekrarlarken aynı ateşin bizleri bal gibi yaktığını da unutmayalım.
İnşallah böyle gitmemiştir diyorum, marifetle gittiğini ummak istiyorum çünkü (mademki konumuz işte önümüzdeki şu şiirdir)
''İbrahim
Gönlümü put sanıp kıran kim''
mısraları için çok sağlam bir tevile ihtiyaç vardır.
Birleme yapıldıktan sonra sorulan bu soru sanıldığından çok daha manidardır zîrâ.
Şâirin ilgi duyup araştırdığı diğer dinlere gelince:
Bu dinleri aklı başında birinin ilgi duyup araştırmaması anlaşılır gibi değil. Bana göre (kişisel kanaatim olup bağlayıcı değildir) zirvesinde Budizm ve Konfiçyüsyanizm olan bu doğu dinlerinin pek çoğu evvelce kavimlere geldiği bilinen peygamberlerin bozulmuş öğretilerinin kalıntılarıdır. Kendine kitap verilenlerin dinlerini bile insanların ne hale getirdiği dikkate alınırsa böyle düşünmek çok güç de değildir.
Saygıyla.
nedeni ve nedenin doğurduğu sonuçları kendinde saklayan şair...sorularla test ediyor bunu okurlar üzerinde...ben yanıtsız kalabilirim ama,yanıtını bulanlara selamlar olsun benden....
karmaşık bir hayatın,karmaşık algıları olur elbet...onları dile getirebilmek herkesin harcı değildir ki;bunu başarandır Halet Çelebi..
bir çocuk oyunu vardır hani 'dön dön dönelim' adındaki; o çocuk oyununun ruhunu taşır Halet Çelebi şiirleri...
insan-gerçek-inanış arasına kurulmuş bir hamağa atar okurları o..sallan bakalım sallan!...:)))üstünde gök,altında toprak,içinde bir rüzgar......meltemi aşk,poyrazı ölüm...daha koymadım ayrılığın adını!..:))))
'kim?!..' sorusuna verecek yanıtım da yoktur billahi!..sırayı güden olgular içinde yaşayarak geçer gider zaman...ardında koşmak yerine,sondan başa doğru yürümek en iyisi belki,bilmiyorum!..
bıraktığımız yerde
duruyor mu acep
bıraktıklarımız!?
put bile olsa onlar...
''zamansız bahçe''
maalesef hala yerlerine koymalar devam eder..
güzeldi
kutlarım...
İbrahim; Putlar kırıldı.Buzlar eridi.Boyunlar kırıldı.Güneş lehim yaptı , lehim!Sonuçta Asma bah
çeleri de yok oldu.Dünya, hangi güzele kalmış ki...İnsanlarda kalan aklı selim.Sorgulayan şiir.Belkide yenilikleri arayan bir şiir !.Saygılarımla.
09.06.2010 // Ankara /*/ Nazır Çiftçi
Uzun zamandır bu sitede günün şiiri hakkında yorumda bulunmuyordum.Gördüğüm kadarıyla Üstad Asaf Halet Çelebi buraya konuk olarak gelerek bizlere fikir alış - verişi yapma fırsatını ölümünden sonra bile sunmuştur.Mekanı cennet olsun.
Bu şiire yorum yapmak benim bilgi düzeyimi aşar.
Gönül Calabın tahtı, CALAP gönüle baktı
İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise
YUNUS EMRE
Her insan’da bulunan nefs çok tehlikeli ve 72 şeytan güçünde bu varlığın ne tabanı ne tavanı var eyer insan nefsini nemruttan aşağı görmezse durmadan putlarla uğraşır. Bu gönül e sürekli şirk bulaşır. Ancak bu putlara İbrahim ulaşır. Yani iman. İman kor olsa al eline ateş hazreti İbrahim’i yakmadı bile
Bu şiir ile ilgili 130 tane yorum bulunmakta