Yozgat şefaatli
Yarının ötesinde bir düş kuruyorum
Senli benli duvarların çok ötesinde
Gölgemin takip edemediği bir yer
Senli benli bir dünyanın olmadığı
Sokakta gezinen fakir çocuklarda yok artık
Hem biz varız! bizliğimizin verdiği güçle
Vur ki bakışlarınla sineme çekeyim
Vur ki bu hain dünyadan erken gideyim
Hayellerin ve yarınların kayboluşu,
Bu genç bir ömrün, beklenmedik mahvoluşu
Sen vefasızlığın prensesi
Ben acıların suskun sesi
Bir haykırışlık ömrün kaldı
Verde kurtulayım o son nefesi
Gözlerin derin derin
Sen mi şekillendirdin yoksa bu demli hayatı mı?
Sen mi istedin acıya bu denli maruz kalma mı?
Bırakın beni artık yalnız başıma yol alayım
Bırakın beni bu dünyadan kendimi soyutlayım...
Baştan gözlerini, süzdüm geldim
Kabuğumu kırdım, özdüm geldim
Bir kıvılcımla yandım da geldim
Bakmadın yanıldım..... Ve ben bittim
Ötelerin ötesinden geldim
Masum bir gidiş yıktı beni
İnim inim inledim
O gece yıldızlar da yaktı beni
Oturup sensizliği dinledim
Gözlerinin fer-i sönmüş kadın
Şimdi kendini peri mi sandın
Bir zaman tüneli ömrü farz et
Dar tabuta gireceksin elbet
Sabah sınıfa girdiğinde
Günaydın demeni
Bir hatamı gördüğünde
Kulağmı çekmeni
Hiç unutmadım unutamam Öğretmenim
O günü bekler bekler ağlarım
Oturup hep seni anarım
Bir vakit gelir karşımdan
Geçer hayalin hiç çıkmaz aklımdan
Ölüm gelmedikçe ağlarım
Her anlamı duadır sözlerin
Semerkant'ı anlatır gözlerin
Birgün yere inerse dizlerim
El uzat yanına beni de al
Akmaz sanki kan durdu damarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!