Hele bakın şu gönlümün işine,
Beni, istediği yere götürür.
Ne giderse onu yapar hoşuna,
Karakışta bile kıra götürür.
Ben, inmek isterim yeşil bağlara,
Güzel yüksekten bakarsın
Aladağ’ın karı gibi.
Uzaktan arı kokarsın
Elimizin harı gibi.
Kuşluk vakti çıktın yola
Kimse ileriye adım atmıyor
Döner durur bizim çark geri geri.
Attığımız taş yerini tutmuyor
Elle aramızda fark geri geri.
Akıl yürütmeden şerre hayıra
İlkbaharın her gülüsün Güldesen,
Sen gönlümün bir gülüsün Güldesen.
Gözüm nesnelerde seni arıyor
Kokladığım çiçekte sen gülde sen..
İbrahim PATAZ
11.08.2008 Osmaniye.
Yeşile bürüdü ekin ovayı
Leylek minareye yaptı yuvayı
Çiçek diye kokluyorum havayı
Güzel yurdumuzun baharı geldi.
Irmaklaştı derelerin taşkını
Yine bahar geldi canlandı yerler,
Ağacın donanmış dalları güzel.
Kuşlar neşe ile çağrışıp öter,
Renkleri bir başka dilleri güzel.
Türlü böcek çimenlerde koşuyor.
Küçük karıncalar azık taşıyor.
Ömür boyu yokuş çıktım
Özledim düze hasretim.
Gelip geçmez kıştan bıktım
Bahara yaza hasretim.
Kişi yontulmamış tahta
Irak yerlerden gelinir
Ellerin hatırı için.
Yer yarılır dağ delinir
Yolların hatırı için.
Gamlı gönüllere beste
Hayali seyrettim bizim elleri
Düldül Dağı yükseklerden bakıyor.
Toprak mahsulümün kudret cevheri,
Sabun çayı enginlere akıyor.
Düziçi geçirmiş şimdi kışını,
Yerde tren gökte uçak
Yemyeşildir köşe bucak
Eksik olmaz dalda çiçek
Hayranım Çukurova’ya.
Dört mevsimin üçü bahar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!