Başı karlı yüce dağlar
Bizim ele yakışıyor
Şenlenince yeşil bağlar
Bülbül güle yakışıyor.
Gün vurdukça azar azar
Şükür erdik bu mübarek geceye,
Beraatımı diliyorum Ya Rabbim…
İlticamdır, yücelerden yüceye,
Beraatımı diliyorum Ya Rabbim…
Geldim, huzurunda açtım elimi,
Canın feda edip bu memlekete
Ölenler de bizim sağlar da bizim.
Dayanılmaz acılara fırkata
Ağıtlar yakarak ağlar da bizim.
Ortak bizim sevincimiz derdimiz
Beşer vahşileşip artınca dertler,
Karanlığa güneş doğdu bu gece.
Bulunduğu yerde devrildi putlar,
Başları yerlere değdi bu gece.
Semâve vadisi deryaya döndü.
Temizdir geçmişi asildir soyu
Bulamazsın bu milletin dengini.
Tarihleri oku gez gör dünyayı
Bulamazsın bu milletin dengini.
Bilmeyenler bilsin bu millet Türk’tür
Bilmem hangi zamanda kim yapmış bu köprüyü?
Üstünden zaman akmış, altından Sabun Suyu…
Sormadan anlatıyor, bize birçok öyküyü,
Üstünden zaman akmış, altından Sabun Suyu…
Özen ile yontulmuş, yapısının her taşı,
Okula ilk adımda,
Gördüm sıcak ilgiyi,
Kullanmayı öğrettin,
Kalem, defter, silgiyi.
İlk günlerde tanıştık,
Ne de çabuk kaynaştık,
Serin yerde kardelenler,
Çıkar ilkbahar gelirken.
Sarı gözlü beyaz nergis,
Kokar ilkbahar gelirken.
Gür çıkar pınarın gözü,
Senden dileğimdir Ulu Yaradan,
Engel, aramızdan çıksın ALLAH’IM.
Müslüman’a dünyasını dar eden,
Münafık cezasın çeksin ALLAH’IM.
Eğer maşasıysa yadın, yabanın,
Gemileri kanda yüzen devletler,
Özgürlük böyle mi uygarlık bu mu?
İnsan avcıları vicdanı kıtlar,
Özgürlük böyle mi uygarlık bu mu?
ABD, İsrail bir de İngiliz,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!