Daha dün çocuktum ben;
Dizlerim yara bere içerisinde,
Elim yüzüm batık,
Kısa şortumun ceplerinde bilye hışırtısı,
Evden annemin yemek hazır diye seslenişi geliyor kulaklarıma…
Daha dün çocuktum ben;
İğnenin taş plak üzerinde çizdiği çizgiler gibi çiziyoruz hayatımızı,
İstemeyerekte olsa yaşıyoruz bize verilen zamanı,
Ama acı, ama tatlı…
Çalıyor bir şarkı usuldan.
Duvarlarda yankılanan seslerdir geriye kalan,
Ve birde çizgili yüzler, geçen yıllardan hatıra…
Hayat… Durdurulamayan bir şarkı misali akarken gözlerimizin önünde,
Çok şeyler götürür insanda belli etmese de.
Yavaş yavaş ve habersizcesine…
O yüzden insan,
Bu şarkıyı sana armağan ediyorum diyebileceğini arar durmadan
Kimi bulur sevinir…
Kimi bulamaz içi içini bitirir…
Bu da belkide hayatın insanlara küçük bir cilvesidir…
gözlerin yalnızlık zindanlarımda nefes aldığım pencerelerimken,
ne diye onları benden kaçırırsın be güzelim?
ne diye hayatta üzülmesi gereken bunca kişi varken, sen mahzunlaşırsın?
ne diye gülmek varken, sevmek bu kadar güzelken gözlerin buğulanır?
biliyorum aptallıklarım var bu aralar, sıksık, hatta bir hayli...
biliyorum sana, seni ne kadar çok sevdiğimi anlatamadım henüz,
gece kadar karanlık yüreğim,
ellerim kadar soğuk,
yokluğun kadar uzak sanki,
mütemadiyen ağlamakta yüreğim
kimi zaman bir çocuk
kimi zaman bir meczüp sanki (misali)
Sen gittin ya,
Gidende çok şey oldu peşin sıra…
Sesim gitti mesela,
Cümlelerim darıldı mısralarıma…
Sonra kalp atışlarım,
İliklerime kadar hissetmek istiyorum soğuğu,
Koşmak istiyorum yağmurda sırılsıklam ıslanıncaya kadar,
Sevgi nedir? Sevmek nasıl bir şeydir? Bilmek, öğrenmek istiyorum.
Gözlerinin içine, taa derinlerine bakıp şarkı söylemek istiyorum,
Ellerinin sıcağıyla ısınmak istiyorum,
Bırakmak istiyorum kendimi, gönül pencerenden boşluklarına,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!