Bir derdim var “dinleyene”
Kıymet bilen arıyorum
Benim gibi ünleyene
Kıymet bilen arıyorum
Çağ değişmiş küçüklerde
Zamanın durduğu böyle anlarda
Dolmak istiyorum dolamıyorum
Güneşin doğduğu ala tanlarda
Kalmak istiyorum kalamıyorum
Firkatin yaktığı zaman kendimi
Kara bulut çöken gönül dağımda
Ben sana hasretim sen bana hasret…
Ürün vermez olan sevgi bağımda
Ben sana hasretim sen bana hasret…
Dayanırsan eğer sevgi nârına
Koca Seyit misâli kahramandı neferin
Tarihteki en büyük destansın Çanakkale’m.
Bak, 100. yılında bugün şanlı zaferin
Gönlümüzde aslanca yatansın Çanakkale’m.
Kolay lokma sandılar, ağızları sulandı
Öğreterek halka nice bilgiyi
Karanlığa ışık yakan meslektir.
Zekâtı ilimle vermek bir yana
Doğruluk yolunda akan meslektir.
“Ver, kurtul.” demekle olmuyor beyler!
Kıbrıs’ın, Türkler’ in davasıdır bu.
Tarih şuurundan yoksun bireyler!
Kıbrıs’ın, Türkler’ in davasıdır bu.
Daha dün gibiydi, saldırdı Rumlar
Çağın hastalığı, dermanı yok ki
Ensemde bitiyor ağzı gevşekler.
Kapağı kaybolmuş, kazanı yok ki
Dostunu satıyor ağzı gevşekler.
Atatürk'ten emanet, baş üstünde taşırız
Cumhuriyet en iyi yönetim bizim için.
Kurt misali bağımsız bir şekilde yaşarız
Cumhuriyet en iyi yönetim bizim için.
Çanakkale hattında koç yiğitler vuruldu
Mâziye derinden bir of çekmeden
Dünkü hayallerim yıkıldı gitti.
Fırtına biçince rüzgâr ekmeden
Dünkü hayallerim yıkıldı gitti.
İlkbahar, yaz deyip hazana döndüm
Ey Cemali üşür isen
İki ayaklı odun çok
Yakacağın bittiğinde
İki ayaklı odun çok.
Gidebilir birgün güme
"çocuk"