Gönül
Hevesim kalmadı sürmeli gözde
Bir sıcak yürekte taht ister gönül
Her hecede her gülüşte her sözde
Zamanın süzgecinden , sızdırılmış allarım
Belki de hülyasıdır , yazdığım masallarım
Dökerse güz gelmeden, yaprağını dallarım
Karlamadan ölürsem , güne armağan olsun
Yolcular gemiye rıhtımdan biner
Yelkene üfleyen yelden ibret al
Gök karışır şimşek çakar gün iner
Yağmurdan haber al selden ibret al
Haindir
Seksen iki yaşındaki dedeye
Arkadan kelepce takan haindir
Suçlu suçsuz hangi hakla ne diye
Tekme tokat yumruk çakan haindir
Harun Dayı
Sevilen bir ömürdün , desem ne olur hali
Henüz okuyamadık , ölüm denen meali
Yolcu etmeye geldi , alandaki ahali
Ektiğin o ekini , biçerken Harun dayı
Bilmem ki bu aşkı nasıl anlatsam
Dili bitti Hazal ile Deniz in
Düzünden yokuşa bir adım atsam
Yolu bitti Hazal ile Deniz in
Yeşil gören gönül gözü kalmadı
Sen suskun kalırsan hevesim erir
Dilleri eskittik; diller de bizi
Bin kere dokunsam bir ah ses verir
Telleri eskittik; teller de bizi
Gün ufuktan inmeden, karanlıklar çökmeden
içimdeki fırtına, fideleri sökmeden
Sararmadan solmadan, yaprağını dökmeden
Hocam !
Hocam yazdım okumayı bilene
Kabirdeki hasbihalden haber ver
Kimi mal mülk kimi dua dilene
Kabirdeki hasbihalden haber ver
İslamın Alemine
İslamın alemine, felaketler gelmezdi
Kainadın annesi, dinden zulüm görmezdi
İbrahim bey.
Lütfen bana ulaşınız.
Hakikaten çok güzel bir şiir kutlarım yüreğinize kaleminize sağlık saygı ve selamlar efendim esen kalın