DİPNOTLU ŞİİR
Bir taşralı ki; hangi bölgesinden taşranın, belli değil... Ne Karadenizli, ne iç Anadolulu ne de Egeli... Ne kentli ne de köylü (1) . Bir çıkmazda apaçık. Nesine kapıldı başkentin, belli değil. Arayışları onu nerelere sürükleyecek o da belli değil. Şimdilik bir şey var ağır-aksak üstesinden geldiği:'. Çifte mastır' yapmak ve ayda 500 bilgigram zeytin tüketmek Başkentin sokaklarında
Dışarıda kömür kokulu, sisli ve havadaki sıvıyı yere doğru kaskatı olarak mıh1ayan sesiz sedası bir Aralık gecesi beyliğini sürüyor. Ve yaşamak kimine göre zevk, kimilerine göre bir dertken, işte bu Taşralı öğretmenin bir şiir denemesine giriştiğinin anlatımıdır bu....
İşte böyle sevdiğim
16 Mayıs 2010; Pazar, Batı Finlandiya/Meliahti sahili.
Helsinki’de bir iç denizin kenarında, güneşi yiyorum, denize teras kızıl kayalıkların üzerinde. Saat 17.15. Geleli iki saati geçti. Güneş hâlâ tepelerde. Gideceği yok gibi duruyor iki saattir. İlk kez gölgeleri aratan bir sıcaklık var. Ağaçlar ha açtı ha açacağı iki gün geçti. Yapraklar şekillerini aldı çoğu ağaçta. Kavaklar önde gidiyor bu yarışta.
İnsanlar erkekli kızlı, çoğunluğu bir başına, Özgürlüğün ve güvende olmanın simgesi kadınlar, bir başlarına bisikletleriyle gelip bembeyaz vücutlarıyla pay alıyorlar güneşten. Kısa ve karanlık kış günlerinin güneşsizliğini unutmak üzere düşlere dalıyorlar okudukları kitapların sayfalarında.
'Bizim en büyük sevinçlerimizde bile gözyaşı, gizli bir keder vardır'
Behçet NECATİGİL
Güç pınarlarımın annesi
Dün gece Aziz Dede
Bir Ege kentnde
Kalbine aldandı
Yenil düştü ölüme
Azrail'i sallmayan bu adam
Bitsin diye sayılı günlerim,
Her güne bin tesbih yapıp
99000 kere sayacağım
Allah’ın adını,
İmamem el etse de da uzaktan
Atlamayacağım hiçbir tanesini
Küçük bir adanın karşı kıyısında
Bir yalnız adan
On yedisinde Nisanın
On yedi yılını yaşıyor usuldan
Kimseler farkında değil…
HELSİNKİ GÜNLÜĞÜNDEN
Bugün adını söylemekte zorlandığım
Bir parkta yürüdüm dakikalarca
Sırf kızımın saçlarının rengi
Yanımda olsun diye
Sevdiğim
Aylı bir ağustos gecesinde
Bizim bölüğün
Kubilay koyundan yazıyorum sana
Menemen sırtlarından
Bir top gül atmanın
Birileri balık avında
Bense imge
Birileri yakınıyor balıksızlıktan
Ben de imgesizlikten.
Büyük denizlerden çalınma
Bugün Pazar
Ve ben Nazım Usta gibi olmasa da
Hapiste saydım kendimi
Yedi aydır bu mustikkalar ülkesi
Finlandiya’da.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!