Bir yorgunluk sonrası yaslansam tekrar omuzlarına...
Hani kent ölmeden önce ki gibi.
Haliç'te mesela…
Dilsiz Saçmalıklarıma inat.. Seni yazıyorum yine..
Herkes duydu beni... Kainat bildi..
Şarkılar hep senden bahseder bana..
parmaklarımın arasında dönüp duran kelimeler..
Kalem Kırılmıştır artık bu aşk'a..
İdamlık bir Kent'ten sesleniyorum...
hadi duy şu yalnızlığın sesini.....
Duy bekliyorum..
Yokluğundayım yine... Cehennem gibi sensizliğin dibinde...
Doğum günün'de ölümü beklerken..
Kalemlerin acıyı yazdığı ıssız bir gece vardiyasında düşlüyorum...seni..
yâr..
Bu gece'de Sendeyim yine...
Sevgilim...
Sevda Trenine binmek Seninle..
Bir Ömür Çıkılacak Duraksız seferlere..
uzat elini desem Kalbimin Üzerine..
Kıyamete Ramak Kala; Kentler Düşerken Tek tek..
Aşkımızı Namlu yapıp.. Kalbimizden vururmuyuz..
Gecenin Ortasına doğru; Çıkmaz bir sokakta karşılaşmışız..
Adı hayat denen bir kavganın ortasında..
Temmuz.. ve Üşüyormuş dünya..
Aşk Yanığı kalbimle el değmemiş baharlar arıyorum..
Çünkü Sevgili; Sensizken her yer Zemheri..
Giderken Demiştin ya..
Gecenin hatırlamadığım bir saati.. karanlık.. sisli ve sensiz..
rüyalar alemindeyim..
senden kaçtıkça kilometrelerce uzağa.. gelip gelip buluyorsun beni..
Yâr..
gelme.. girme artık düşlerime..
Aşk dayanmışsa namlunun ucuna..
Korkma.. Bas tetiğe.. Kalbinin tam ortasından vur..
Sonra dön arkanı ve git..
Sakın bakma ardına...
sevgili..
Aşk Katilidir hayatın.. bunu unutma...
Sığ bir Suydu..
Düşüyordum hayattan..
İçime Gömdüğüm acı yanlarımı Gülümsüyorum artık..
Hüzünlerimi kalbine.. Masum kentimi Gözlerine armağan ediyorum..
O gidiyordu..
Gitmek için gelmişti..muamma olan hayatıma..
Ah sevgili Kim Bilir Yüreğin, Hangi Yüreğin esareti altında mahkum şimdi...
Kaç gece daha yaşanılırdı ki bu şehirde sensiz...
Kaç satır daha karalanırdı aşkın üstüne...
Sana olan öfkem geçiciydi, her saat başı alazlanan...
Ateşe körükle gitmekti, sana yanmaktı aşk...
Azize.. Çemberlitaşta seni bekliyorum.. Yağmur var..
ama benimde şemsiyem var.. Lakin şemsiye küçük.. tek kişilik..
olsun.. ben tutarım sana.. Islanma diye..
Zaten yağmuru severim.. saçlarımı ıslatınca daha da yakışıklı olurum..
dert etme..
Azize.. Bak tramvay geliyor.. Tıklım tıklım dolu..
İnsanlardan Turşu Kurmuşlar sanki herkesin suratında bezgin bir ifade..
Sen sakın onlara benzeme..
Azize.. Bırak geçsin bu kalabalık; içlerine girsem bile yalnızım ben..
Şöyle bi köşeye çekilip Güvercinleri izleyelim..
Okunan Ezanlara Karşılık verip Camiye Gidelim..
Huzura varalım beraber.. hani Olur ya.. Ondan Seni isterim; Gizlice..
Azize.. Burnumuma Aşk kokuları geliyor Gözlerine bakınca..
Yürek yangını dedikleri bu olsa gerek.. göz görmez dumanlar yükseliyor Senden..
Aman Azize..Aman..
Yürürken dikkat et.. kaldırımlar çukurlarla dolu.. Parke taşları sağlam değil..
Takılıpta Düşersin Şimdi.. Ucu belli olmayan bir sevdanın içine..
Aman azize.. Dikkat et..
Azize.. Akşam olmak üzere... Yoruldum ıslandım.. Hüzünlendim..
E Birazda acıktım..hadi şurdan Gözleme yiyelim..
Dışarda yağmur yağmaya devam etsin..Koşuştursun insanlar..
Güvercinler uçuşsun.. Bulutlar ağlasın.. Otobüsler Geçsin; Kaçıralım vapurları..
Boş ver..
Şurdan iki çay söyleyip Dalalım Muhabbetin En Koyu yerine..
Ama ben Çay Sevmem ki..
bilirsin dokunur mideme.. içim dışıma.. dışım içime döner..
Tuhaf biri olurum..
en iyisi.. sen iç.. ben bakayım.. ve kopsun Aşk-ı Kıyamet..
Şikayet etmem...İnan..
Neyse..
Ah azize.. ah.. Herkes Soruyor.. Kim bu azize diye..
Bilmiyorum diyorum...
Sahi Azize.. herkes bana soruyor.. bende sana Sorayım..? ?
Söylesene Kim Bu Azize
Bana Kendini Söyle...? ?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!