Bir aşık varmış, mutsuz vede garip,
Yemeye aşı yokmuş el nebilsin.
Aramış kendini, kendine sorup,
Birtek yoldaşı yokmuş el nebilsin.
Yemiş yumruk vurup acı soğana,
Ne güzel şey, kazançta alın teri.
Çalışarak yorulmak. Bilek zoru,
Taşıyan var mı, aklı ile zoru?
Hamala bir urgan olmak isterdim…
Ya gittiği her kapıdan çevrilmiş,
Bir buket çiçeği başıma kakma!
Senin için kırlara çiçek ektim.
Böyle kaba göründüğüme bakma!
Senin için kırlara çiçek ektim.
Mezarlığa gidip çiçekmi çaldım?
Gönlüm ateşinde kor kor yanıyor,
Ben sana yanıyordum. Diyemedim.
Göz bu. Gördüğü şeylere kanıyor,
Ben seni seviyordum. Diyemedim.
Bir tek sensin benim dünyalarımda,
Beni sevdiğini bildiğim için,
Birgün döneceğini biliyordum.
Sana; Aşık, köle olduğum için,
Birgün döneceğini biliyordum.
Bak… terk etti seni, gitti dediler,
Gül gibiyken sasarıpta solmuşsun,
Acılar senide yıkmış, besbelli.
Pamuk gibiyken, simsiyah kalmışsın,
Ateşler senide yakmış besbelli.
Hiç yorma boşubaşona kafanı,
Eğer senden başkasını seversem,
Hakkını hiç helal etme sevdiğim.
Senden başkasına gönül verirsem.
Hakkını hiç helal etme sevdiğim.
Sensiz geçen günler, seninle dolsun.
Birgün seninle ayrılırsak eğer,
Dayanamam, ayrılırken ağlama.
Sürmeyecekse ayrılmaya değer,
Dayanamam, ayrılırken ağlama.
Bir kabus oldu sonu biliyorum,
Kör ettin sen beni, görmez gözlerim,
İnşallah iki gözün kör olur aşk.
Ne olur halim, ağlarım sızlarım,
İnşallah iki gözün kör olur aşk.
Düştüm ateşine durmaz pişerim,
Bil ki, gönlümü kaptırmışım sana,
Her şeyi bırakmıştım ben zamana,
Şu kalbimdeki dermansız yarama,
Merhemdir diye, sürecektim seni.
Genç yaşında sararıp solmasaydın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!