Açsana gözlerini hadi uyansana
En kuytu yerlerinde gezdim çocukluğumun
Rutubetli yerlerinden çiçekler kopardım sana
Hadi uyansana
Hadi açsana gözlerini
Çığlıklarımı yaktım fısıldıyorum artık
Yağmurdan sonra kan kokusu
Bahardan sonra matem
Ve kıyamet ayrılıktan sonra
Sel, tufan, deprem
Yağmurdan sonra kan kokusu
Gözlerim kan çanağı
Gıcırdayan demir kapılar gibi ağır göz kapaklarım
Açmasam mahsur kalıyorum bir cehennemde
Açsam başka bir cehenneme yolculuk ediyorum
Ki fena halde kan kaybediyorum, ağır yaralıyım
Yol boyu kırbaçlıyorlar kınayan bakışlarla
Yol boyu gelincik kokularıyla genzimi yakıyorlar
Bakışlarının rengi bahtından sızan
Kara gözlü, sarışın
Hüznünü tutamayan
Durduk yere gözlerini toprağa salan
Kısa saçlı utangaç bir kız
Ekim 17
Sekiz saatlik yol eksilttim ömrümden
Sekiz asır, sekiz ömür, sekiz ölüm eksilttim
Sekiz ceset düşürdüm kendimden
Her birinin yüreği menekşe rengi
Tanımadığım yollarda uzadı ömrüm
Bir elimde solgun bir menekşe tutuyorum
Bir elimde ezilmiş gelincik yaprakları
Doğrulup usulca saçını okşuyorum
Göğsüm yarılıyor sonra orta yerinden
Bir yanım mor oluyor bir yanım kızıl
Hangi yarım daha diri anlamıyorum
Her gece bir matemi indirir kucağında
Geçtiğim tüm sokaklar bir hüznü barındırır
Bir sağanaktır dökülür üstüme yalnızlığım
Bir sağanak, öldürdüğüm ah’ları uyandırır
Yitik sevdalarımla geçerim korkulardan
Gözlerin can çekişen bir günün aksi
Sıcak, dumanı üzerinde asfalt göz bebeklerin
Ve bakışların karanlıkta yağmur birikintisi
Bakışlarından özlemlerin demir alıyor
Neden sonra alabora yanaklarında
Kağıttan gemiler gibi kıvrılıp kalıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!