Yaşarım yalnızlığımı,
Feryad etmiş aydınlık, banane.
Kaç bucak bu dünya?
Dört duvar arasında yaşadım onu.
Gelin duvarlar gelin
Yığılın üstüme üstüme
Dağan güneş merhaba
Merhaba geçmişim
Geleceğim merhaba
Geçişler de bitti yalnızlığım
Ey kadın sana da Merhaba….
İstenmedim ki hiç
Hep yalnız ve yalnızlık
Nefrettir kindir
Karşımdakine uyandırdığım
Bilmeden. Anlamadan.
Yalnız başınayız
Herşey gibi karanlık
Sen karanlık ben karanlık
Ölümlerin en yücesi bile karanlık
İçime gömdüğüm hasret ıssız bir insan
Kendimi zındanlara kapattım
Dünyanın gülmesini bekliyorum
Arkana bakmadan gitme çocuk
Adımı anmadan gitme
Sesler küller gibi savrulur
Uçurumlar peşpeşe sıralanır
Düşerim.
Düşerim kirpiklerinin ucunda titreyerek.
Yüreğimde bir deli kusku
Karanlık esaretinde ay
Yüregim de titrek bir ışık
Gece de sessiz bir ölüm
Aydınlığı anlat sevgilim.
Derinlerindeyim.
Çok zor nefes almak
Yok paylaşmak,
Ve
Yine bir merhaba.
Renksiz geçen günleri
Gözleri yitik güzel
Dönmüyor artık dünya.
Yaşlanmış bahçeler, ölmüş güller
gözü yaşlı bakarlar bana.
Gözleri yitik güzel
Ne yapmalı,
boşvermişim her şeyi
mantıksız bu hayatın içinde var olmak,
istemediğimiz mutluluğun içinde kayıplarımız
yaptıklarımız başkalarının elinde,
programlanmış hayatlarız bizler
Yeşiller giyinmiş bir çift göze düştüm.
Ne olur kaçırma gözlerini benden
Ayrılmaz artık bedenimden ruhum.
Kahrolurum...
Bir okşasan kırılgan ruhumu gözlerinle,
Yeşilinde boğulurdum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!