Hani sen, 1 Mayıs bayramı için taksimdeyken
Ve elinde kızıl bayrak
Senin için, komünist bayramına gitti
Toplu deşarj seansında dediler
Biliyor musun
Hani sen günlerin bugün getirdiği baskı,zulüm ve kandır derken
Elinde pankart
Hava güzel, içini boşaltıyor dediler, teröristler sahnede
Ve başsavcı kapatma kararı ‘benim dudaklarımın arasında değil ‘dedi
Anayasa değişiklik çalışmaları sürdü
Müdür payladı memuru,makam aracı usulca girdi piknik alanına
Sen Taksim’deyken
Kendi havasındaydı herkes
Parklar cıvıl cıvıldı,ilk uyanışlarda delikanlılar
Kedi, yeni doğan yavrularını taşıdı kilere
Sen Taksim’deyken
Zehir zemberek sözcükler dizildi monitöre
Yağlı, kara bir gafil kustu kinini
Yılların birikmiş öfkesiyle haykırırken sen
Kendi havasındaydı herkes
Salyangoz bıraktı izini,martı havada kaptı vapurdan atılan ekmeği
Sen Taksim’deyken
Dünya uzay boşluğunda yuvarlandı yine
Ve sırtlana boğdurdular aslanı
Kara,kıllı örümcek ördü ağını
Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak,nasıl çıkar karanlıklar aydınlığaaaaaa
Diyorken sen
Karanlık sürdü
Kriptosu çözülemedi halkın
Sen Taksim’deyken
İbrahim Erol
Hele bir yol, Pir Sultan’ı analım dedik
Sivas meydanında, dönelim dedik
Aşkın ateşiyle, yanalım dedik
Kahpe ateşlerde yakıldık halkım…
Nasıl Müslümansın, Nesin dediler
Devrilsin boyun, sesin dediler
Sazını sözünü, kesin dediler
Ateşe dumana, karıştık halkım
Salyalı ağızlarda, Allahu-ekber
Size yakın diye, sanki Allah der
Pirleri yakmak için, olmuş seferber
Yobazlar elinde, vurulduk halkım…
Kanlı gülüm, söz düşseydi dilime
Mızrabımı, verseydiler elime
Bağlamamla, vursa idim zalime
Cem olduk, toprağa verildik halkım…
Kadın yandık,erkek yandık,kız yandık..
Baba yandık,oğul yandık,can yandık..
Dede yandık,torun yandık,kan yandık..
Saz yandık,göz yandık,söz yandık..
Unutma ey halkım...
yaktılar bizi…
İbrahim Erol
3 Temmuz 2011
Sırtüstü karlara bırakıyorum bedenimi
Görüş sahamda yalnız gökyüzü
Hani şu asla birbirine benzemeyen kar tanelerinden ötürü görünmeyen
Arka fonda sessizliğin kahreden sesi
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanım
Bir yanım bahar bahçe…
Görmek için kapatıyorum gözlerimi
Şimdi görmenin yolu bu
Altımda kar
Üstümde kar
Bedenimi alevden fena yakar
Acıdan beslenmek gerek
Ve lakin bendeniz bahtiyar
Zamanı da mekanı da unutmak istiyorum
Derin bir uykuda
Uyanınca her şey pirüpak olsun
Kar pesimistliğime çare, cilalıyor gözlerimi
Yuvalarından çıkarmak onları
Sonra temizleyip takmak tekrar yerine
Sanırım en iyisi bu
Nasıl da özlemişim sükuneti, huzuru
Ne jandarma
Ne polis,
Ne hökümet
Ne de maliyeci korkusu
Hepsi, ama hepsi bu
Bir yanım mavi yosun dalgalanır sularda
Öte yanım
solo vaziyette
raks eden
kar
Şairliğim nüksetti yine, şair müsvetteliğim, affola.
İbrahim Erol
14 Aralık 2010
Mevsim kıştı
Yüreğim kar
Aklımda bebesini harpte değil
Darpta yitiren kızım var
Sen onun gibi
Yüksek tahsil sıralarından geçmemiş polisi koyarsan karşısına
Elbette erişeceksin o hazin sona
Sonra dönüp de şaşıracaksın
Başına çarparak önüne düşen çift sarılı yumurtalara
Ben de sana şaşıracağım tabi
Nasıl olur da anlamazlar bu doğanın en temel yasasını diye
Bil ki
Her etki doğurur kendi tepkisini
Zıddıyla beraber yaşar her şey
Sen unuttun belli ki
Hani coplamıştın Yıldız’da ya
Unutamamışlar tadını çocuklar
İşte o copun rövanşıydı yumurta
Şimdi sen o yumurtadan lekelenen ceketini götür bir kuru temizlemeciye
Ve masum bir demokratik tepki olarak çek sineye o kadar
Adın Egemen’di senin değilmi?
Belli belli egemensin sen
Ne ironiktir ki soyadın da Bağış
O vakit ne duruyorsun mirim bağışla
Hepsi hepsi o kadar…
Copa karşı soft eylemdir
Yumurta
İbrahim Erol
gazete54.com
Karanlığında memleketimin
Aydınlıklar gizlidir.
Tüketme umudunu.
Karartma sol memenin altındaki
Kırmızı cevahiri.
Sol memenin altındaki kırmızııııı….
Tam da budur varoluş
Zıtlar birlikte yaşar.
Gelmek içinde taşır gitmeyi.
Doğanın diyalektiği bu,
Gelen gitmiştir hep,
Gelen gideceeeeeek…
Şimdi fare kovalayan kediyi
İzleyen çocuk
Kediyi bertaraf edeceeeeek…
İbrahim Erol
Ben memleket semalarında kartaldım,
Minicik ellerin avuçlarımda,
Hürriyet kadar güzel ve erişilmezdin,
Ama sen ihaneti seçtin.
Bu gece yavrum, bu gece,
Şahin döndü serçeye
Kuşlar ihanet etti
Bülbül ötmez güllere
Mademki bir perçem candım, ve hoyratça emdim memeni
Sınırsız gecelerde esirgemedin şefkatini uykusuz
Niye doğurdun be anam şefkatini
Mademki üşüyecektin üşütmemek pahasına karanlık gecelerde
Bayram gecesi gün doğumuna değin kete pişirecektin yorgun gözlerle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!