Çocuk olmak vardı bu baharda,
Yine misket oynamak vardı hani,
Yada bisiklet yarışları,
Yada bir sobe oyunu olurdu.
Ufak tefek kavgalarımız olurdu mesela,
Bir tane oyun bozan olurdu hani,
Bilmeden masum hatalarımız olurdu.
Hatalara babaların öfkeli bakışları,
Annelerin ise ‘ne bilsin çocuktur’ demeleri olurdu.
Hayatın bu zorluklarını bilmeden yaşamak vardı.
Mutluluğu gözlerimizden okutmak vardı,
Ufak bir tebessüm ile bedenimize sığmayan bir huzur olurdu.
En önemlisi hayatı şeytansız yaşamak vardı.
Senden gidesim var güzel insan.
Bir seni düşünür oldum.
Benliğimi bırakıp,
Seni yaşar oldum.
Senken ben,
Beni hatırlamaz oldum.
Sonu bilinmez bir yoldayım.
Hüsran mı bekler,
Yoksa dualarımın mükafatımı bilemem.
Her şeye rağmen yürüyorum.
Seni umuyorum yolun sonunda,
Gözlerim kapalı sana geliyorum.
Bir gece yarısı,
İçimde sen dolusu bir ben,
Ölümüne ömrüm kala,
Bir çocuk düşlüyorum.
Senden olma,
Benim evladım.
Sana lal olmakmış sevda.
Susup sevmekmiş.
Yanmakmış taa derinden.
Özlemekmiş seni.
Hayaline yalvarmakmış.
Ağlamakmış.
Çocuk olmak vardı bu baharda,
Yine misket oynamak vardı hani,
Yada bisiklet yarışları,
Yada bir sobe oyunu olurdu.
Ufak tefek kavgalarımız olurdu mesela,
Bir tane oyun bozan olurdu hani,
Sende boğulmama mücadelesi verirken, bu şehrin kalabalığında öğrendim dilsiz haykırmayı.
Ey gece!
Senden karanlığını mı aldım.
Yoksa sevdiğim yıldızınımı kıskandın.
Nedir bu gözlerin çektiği?
Hem ışıldayan yıldızına sevdalı.
Hemde karanlığındaki uykuya hasret.
Artık ne tütün var ekilecek.
Nede şarkı var söylenecek.
Bir tek gurbetlik olacak memleketimde.
Hasret çekecek kadınlar ve çocuklar.
Yol gözleyecekler artık.
Memleketimin kadını dul,
Ne memleketimin sevdası,
Ne memleketinin nefreti,
Hiç bir şey gölgeleyemedi.
Ne seni,
Nede sevdanı.
Sükut sevdanın,
Sevda senin,
Sen benim,
Bende kiminim bilmiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!