İstanbul üniversitesi Cerrahpaşa' da özel öğretim öğretmenliği okumaktadır
Yaşamın ağırlığını kaldırmak isterken
Ezildi yaşama sevincim
Üzgünüm tanrım
Kafamın içindeki sesleri susturmam gerekiyor
Bir bilet kes bana
İnsanlardan uzak bir yer olsun.
Sana kucak dolusu şiirlerle geliyorum
Bekle beni Kız Kulesi’nde
Maviliklere dalalım deniz boyu
Ellerimiz kenetlensin
Yürüyelim Eminönü’ne
Oturup sahilde
Gidecek bir yerim yok
Ve çok uykum var
Gözlerinin içinde bir yatak ser bana
Çok yorgunum bu aralar
Tek kelime etmeden hemen öp beni
Sevişirsek unuturum belki tüm dertleri
Sevgili dünya
İyi değilim ben
Gördüm kuşların gözlerinde
Yarı şair adamın ölümünü
Soğuk şiirlerle yıkıyorlardı
Mücevherleri kıskandıran naaşını
Ruhlar uçuşuyordu gökyüzünde
İkimizin ruhları karıştı birbirine
Sabahı beklemeden tanıştık sisli bir gecede
Yağmur yağmaya başladı sessiz bir biçimde
Sokakta kaldık el ele
Dudaklarımız değdi gizlice diğerine
İlk yalnız kaldığım gece
17 yaşındaydım
Çok mutluydum
Televizyonda romantik bir aşk filmi açıktı
Uyuyakaldım
Uyandığımdaysa 30 yaşındaydım
Hani diyordu ya şair
Beni gözyaşlarıyla büyümüş papatyaların yanına götürün
İşte o şair yok artık
Düşünceleri
Batan bir geminin
Umutsuz insanlarıyla beraber gömüldü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!