Kuş sesleri geliyor, ne tür, bilemedim
Hiç bir fikrim yok.
Yağmur çiseliyor, olur öyle
Allahın işine karışılmaz
Güzeller geçiyor, harbi güzeller ama
Az önce eski bir şarkı çaldı
Kuşlar bir yerlere göçtü
Ay doğdu yeniden
Sen aklıma düştün
Ne de güzelsin öyle
Bulutlar değmiş saçına
Ansızın çıkıp gelsen artık
Ne ben bekliyor olayım seni
Ne de yetim çocuklar
Öyle haber etmeden
Sessizce, usulca gel
Sensiz hiç tat vermiyor buralar
Dün oturup hesab ettim
Uzağına düştüm düşeli
Kaç şiiri hecesiz bırakmışım, kafiyesiz
Kaç cümleyi öznesiz
Devrik kalanlar da cabası
Çiçekler öldürmüşüm sayısız
Müjdeler olsun sevgilim
Doğayla savaşımız vardıya hani
Biz kazandık, zafer bizim yine
Kuru dallar çiçeklenecek artık
Motorları maviliklere sürecek kuşlar
Bize be mi kaldı?
Resim atmış bana
Anlatılacak gibi değil
Hain bir pusu
Gün cuma ertesi
Soba üstünde demlik
Yanık, mandalina kokusu
Bana uzak bir şehrin sokağında gördüm seni
Sen yine benden bihaber, hayallerdesin
Değişmemişsin de, gözlerin hala geceden güzel
Ders diye o bakışlar verilmeli edebiyattan evvel
Dokunmasın yüreğine karanlık bir yabancı eli
Eski evler gibisin papatya
Toprak karışmış kokuna
Gülüşün yağmur öncesi ses
Yüzün anlamını bilmediğim börtü, böcek
Bir seviyor bir sevmiyorsun
Yapma papatya birisi görecek
En sonunda geldin demek
Sahi, nerelerdeydin onca vakit
Resimlerine bakmaktan usandım inan
Ağlardım utanmasam, geceler şahit
Sen iyisi mi, bir daha gitme
Sana gelirken
Geç kaldım biliyorum;
Kızarsın, küsersin onu da biliyorum
Ürkütür pencereme uzak durman
Yüreğime batar o paslı çit
İçim acır, içerim yanar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!