Garip şeyler görüyorum bu şehirde
biz mi değiştik dağlar tepeler mi küçüldü
bu şehirde seni sevdiğimi
inan ki bir Allah bilirdi
beyaz tenli derin gözlü
Bir rüzgardı esen doğduğum yerden
ayna kırıklarında kaldı uçsuz hayallerim
yüzü kızarmayan duyarsız gülüşleri
Zamanın ötesine koştu ruhlarımız
yandık hasretin ocağında
vurgun yemiş kuşlar gibiydik
buluştuk saklı aynalarda
bir bahar güzelliği yakalamıştık
güzeldi eriyen düşlerimiz
Yıkılmaz dediğin gönül tahtına
Matem değirmeni kurma ne olur
Döndürür ahdinden kavi sözünden
Nefise şeytana uyma ne olur
Dirilip uyan da Rabb'in sözüne
Biz Yanmıştık
Ateşin böylesine mahzûn
böylesine pervâsız saklanmadığı
gece yarılarında
üveysî seslerin derinliğinde
peri güzellerinin ninnisiyle büyüdük
Nereye gidersem gitmeyeceksin benden
kıyılarım sen esecek gurbetim sen kokacak
gül yağacak bulutlarım
ellerin ellerimden gitmeyecek
yeşile seninle doyacak ormanlarım
Ellerimle büyüttüğüm yalanlarım
soğuk yalnızlığımı kemiriyor
sense inadına mağlup olup
kaçıyorsun benden
bilsen ki yüreğimde acıyan
Yarı kalmış bir mevsim ortasında
yokluğun yağmur içimde
zamanı yudumluyorum şafaktan
sarıyor bir alev yalazı yüreğimi
kımıldıyor acılarım yavaştan
Senden olmayanlara tutulmakmış
en büyük yanılgım ve sonunda
vahşi yüzünü gösterdi bana hayat
şimdi huzurdayım sende
hayata ilk başladığım yerde
Umudun adını niçin mavi koyarlar
neden gözlerin özgürlük
gömleğim gökyüzü ve deniz
... oysa biz mavi zaman aralığında alaca karanlıklarda
fırsat kollardık tertemiz tenha pembeli sevmelere
çok yaman çocuklardık terk ettik zamanı hoyrat ellere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!