MEZAR TAŞLARI ÇOK SOĞUK
Bir elimde özlemlerim
Bir elimde mendilim
Yitirdiğim Sensin
Yanı başımda ise getirdiklerim
BİR BABANIN SESLENİŞİ..
Daha çok küçüksün bebeğim.
Alsam ellerini avuçlarıma.
Yüreğinin sesi değer teninden tenime.
Koklamaya kıyamadığım gülümsün sen,
HÜZÜNLERİ YÜKLENDİM
Hüzünleri yüklendim
Sanki dünya başıma yıkıldı
Sabahın erken saatinde
Yine iskelede oturuyorum
VUSLAT İÇİN ÖYLE YALVARIYORDUM
Gönlümün sürgün yediği bir akşamüstüydü
Yürüyüp dinlendirecek bir yer arıyordum
Gözlerimde aşkımın bitmeyen tütsüsü vardı
Vuslat için öyle yalvarıyordum
Gittiğin yıl takvime işaret koydum
İndirmedim duvardan
Ger gün gelip gidip baktım
Yıllar geçti gelmiyorsun
Siyah saçım beyazladı
Gözümün feri günden güne kesildi
Yüreğimde yangın, ruhumda feryat
Yüreğimde yangın, dilimde ağıt
Zamanın gamla yoğrulduğu
Zifiri karanlıklardayım
Günün buruk ettiği vakitlerdeyim
Yüreğin kan ağlayan çaresizliğindeyim
Damla-damla akıtırım yokluğunu içime
Gözyaşıma gem vurdum
Ele güne karşı ayıp diye
Bir ney gibi İçten içe ağladım
Kapandım ki dört duvar odalara
Artık ne bir gelenim var, ne de gidenim.
Felâket saatlerinde herkes çaresiz
Benim, felâket saatlerim ise hiç tükenmedi
Etrafıma küf kokan duvarlar örülmüş
Sevda dağıma duman çökmüş
Her yanım tipi
Her taraf boran
Yıllar geçti de ben ümidi tüketmedim
Hep seni bekledim soyadım gibi
Hep seni bekledim
Yanmış toprakların yağmur beklediği gibi
Her sabah yüzümü gözyaşımla yıkadım
Ruhuma çöken acıyı gözyaşımla temizlendim
Gözyaşına doydu artık anılarım
Gözyaşım çağladıkça bende ağladım
Ben dertlendikçe
Her gün hüzne boğuldukça
Gündüzler gelirler
Geceler gelir zehir gibi çöker içime
Dinlediğim şarkılarda, hüzün kokar
Ben onları, onlar beni bilir ve anlar
Onlardır benim tesellime tek nimet
Onlardır tesellim aç kaldığım gecelerime
Kaç senedir ve nice mevsimler gelip geçti
Bir başıma neler çektim bir ben bilirim
Gönlümde diktiğim güller bile kurudu
Kuru dallarda kalan diken yüreğimi kanattı
Bil ki gelmezsen, gün gün tükeneceğim
bir daha gülecek yüzüm olmayacak belki
Düşle dolu gündüzlerim
Karabasan yüklü gecelerin
Çıkmazında, uykusuz gecelerin matemindeyim
Meçhule gebe günlerimin karanlığındayım
Acım dinmiyor
Düşündükçe burnumun direği sızlıyor
Huzursuzum, sahipsizim
Üşüyorum
Yaşamak çok zor
Yıllar geçti
Dön gel
Artık çok korkuyorum
İbrahim BEKLER
02/10/1978
ANKARA
ZAMAN GECE YARISI
Zaman gece yarısı,
Yine seni düşünüyorum,
Islak gözlerim camda,
Belki gelir diyorum,
1960 Yılında başladı bir hayat
İşte bir ömür böyle gelip geçti
Bazen umuda uzandım sensiz
Puslu bir ayna gibi şimdi hayatım
İbrahim Bekler
Aşagıyüz ayen bacı beri gelmek
Aksak sülü alık elde beri gelmek
Beğirmek baba baba nidaları yükselmek
Çomak keçi cum yitirmek
Anam yukarıyüz yunakta
Zenek zerzeve binmekte
Böcü böğrekte yukarıyüzde
Aksak sülü cangoloz etmekte
Bala,kızan çığırmak
Cıngıldak’a binmekte
Çul serende denef’a
Edik, elcek baş ucuna gömmekte
Emlik,çebiç birbirine girende
Meryem ana çılgıcını vuranda
Aksak sülü davar’a ey çekmekte
Findirekği beline dolamakta
Kepirler cilet gibi keskin
Aksak sülü kepirlerde galaklamakta
Gelinaba ünlemekte obaya
Oba gepirdeşerek seyirtmekte
Aksak sülünün anasının
Hırtbüğü tükenmekte
İntizar ederek baldırına vurmakta
Aksak sülünün işlik gana bulunamakta
Anası aksal sülünün anası pazusundan
Kestel ile sıkıca kirtmekte
Aksak sülüyü yanı boyun,kösmekte
Gendi göyneğini yarasına dolamakta
Aksak sülünün malağı ağarmakta
Pelit ağacında takdelen ciyayklamakta
Bir tarafda yoş eyiden eyiye bastrmakta
Aksak sülünün anası yukarıyüze ünlemekte
Meryem ana eşek ile zerzeveyi getirmekte
Aksak sülüyü anası tiremeye çalışmakta
Meryem ana nacakla iki arkıt kesmekte
Aksak sülüyü üstüne kösmekte
Goyaklardan takır takır sürüyerek
Aksak sülüyü tırıya getirmekte
Meryem ana, gorkma malamat değil
Aksak sülü kefeni yırtıverdi demekte.
İbrahim BEKLER
24/02/2012
ANKARA
YENİÇE İSTASYONUNDAN GEÇEN SON TREN…
Yenice istasyonundayım
Trenler gelip geçiyor
Kimin yükü tonaj olarak çok ağır
Kiminin yükü aklın alamayacağı kadar ağır
VAADLER ÖLDÜMÜ GÜLBEYAZ
Sensiz kaybolurum bu şehrin sokaklarında
İhanet yemişim, içim yanıyor Gülbeyaz
Artık yoruldum bu şehrin kalabalıklarından
Sıkıldım sahte tebessümler savurmaktan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!